İspanya’daki Katalonya Özerk Yönetimi’nin gerçekleştirdiği “bağımsızlık” referandumuyla birlikte bütün bir Avrupa için tabir yerinde ise tehlike çanları çalmaya başladı.
Zira geçmişi ülkesel çıkarlar için milyonlarca insanın öldürülmesine yol açan savaşlar ve holokostlarla dolu Avrupa’nın birlik hayali, üzerinden geçen onca senelere rağmen tam manasıyla kurulamadığı gibi yine aynı çıkar hesaplarıyla çökmeye yüz tutmuş durumda.
Bavyera eyaleti bağımsızlığa hazırlanıyor
İspanya’da olup bitenleri yakından izleyen Avrupa halklarının başında gelen Almanya’daki Bavyeralılar son yıllarda gündemlerinden düşürmedikleri ayrılma fikrine yeni bir ilham kaynağı buldu.
Bölgenin bağımsızlık hayalini gerçekleştirmek için kurulan Bayernparte yani Bavyera Partisi’nin söylemleri Katalanların referandumuyla zihinlerde kendine yeni bir zemin oluşturdu.
Bavyera’nın daha şimdiden Katalonya’daki gelişmelerin etkisi altına girdiğini belirtilirken Almanya’nın önümüzdeki günlerde bağımsızlık referandumu tartışmalarının odağında yer alması hiç de sürpriz olmayacak.
“Özgürlük en meşru hakkımızdır”
Her fırsatta bağımsızlık vurgusu yapan Bavyera Partisi Bayernpartei’nin resmi Facebook hesabından yapılan açıklamasında, “Bavyera’nın özgürlüğü, Bavyera’nın Federal Almanya Cumhuriyeti’nden ayrılması bizim meşru hakkımızdır!’’ mesajına yer verilmesi Katalanlar’dan sonra Avrupa’da yeni bir bölünmeye giden sürecin başlayabileceğinin göstergesi olarak kabul edilebilir.
Bavyeralılar neden bağımsızlık istiyor?
Bavyeralılar’ın ayrılık taleplerinin temel sebebi bölgelerindeki zenginlikleri Almanya ile paylaşmak istemiyor olmaları.
Almanya’yı sırtlarında taşıdıkları kambur gibi gören bölge halkının taleplerini savunmak ve özellikle özgürlük hayalini gerçekleştirmek için kurulan Bavyera Partisi’nin söylemlerine bazı diğer partiler de destek veriyor.
Özellikle bu son gelişmelerden sonra gelen bazı açıklamalarda bu tezi doğruluyor. Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in lideri olduğu Hıristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) ‘küçük kardeşi’ Hıristiyan Sosyal Birliği’nden (CSU) Steffen Vogel’in yaptığı açıklama buna örnek gösterilebilir. Vogel Katalanların referandumundan hemen sonra Bavyera eyaletinin de bağımsızlığını ilan etmesi gerektiğini dile getirdi. Bu demek oluyor ki bundan böyle bölgenin özgürlük talebi önümüzdeki dönemde daha yüksek sesle dile getirilecek.
İlk adım anadil talebi olacak
Bağımsızlık yolunda Bavyeralıların atacağı ilk adım da belli. Junge Welt gazetesinden Claudia Wangerin’in haberine göre, bölgesinin özgürlüğünü savunan Bavyera Partisi kısa bir süre sonra Avrupa Adalet Divanı’na başvuru yapacak. Parti bunun içinde divandan Bavyera dilinin Almanca’dan başka bir dil olduğu konusunda bilirkişi raporu talebinde bulunacak.
Ancak tıpkı Katalanların İspanya’da karşılaştığı gibi Bavyeralılar’ın da aşması gereken bir takım yasal sınırlar engellemelerin gerekçesi olacak. Bu duruma geçen yıl Bavyera’nın referandum talebini içeren dilekçesine Anayasa Mahkemesi’nin verdiği olumsuz cevap örnek teşkil ediyor. Mahkeme, Bavyera’nın Federal Almanya Cumhuriyeti’nden ayrılması konusunda referanduma gidilmesini reddetmişti.
Yasal sınırlar engel mi?
Anayasaya aykırı bir durum ortaya çıkaran bağımsızlık referandumu için hukukçular en önce Federal Hükümet’in ayrılma hakkı tanıyacak bir anayasa değişikliğine gitmesi gerektiğini belirtiyor.
Diğer yandan Bayvera’daki bağımsız anketlere göre eyalette bağımsız bir Bavyera Cumhuriyeti’ni savunanların oranı yüzde 23’leri buluyor.