Astronomi ve Uzay Bilimleri hakkında araştırmalarda bulunan Bilim insanları, yerçekimini ve evreni anlama yolunda muazzam bir keşif yaptıklarını açıkladı.
Albert Einstein'ın kuramlarından 100 yıl sonra, onun tüm evrene yayıldığını söylediği yerçekimi dalgalarını nihayet gözlemlediler. Yerçekimi dalgalarını "görebilmenin" Büyük Patlama'dan başlayarak uzayın pekçok sırrını çözmekte faydalı olacağı ifade ediliyor. Projenin Avrupa'daki lideri olan Max Planck Yerçekimi Fiziği Enstitüsü'nden Profesör Karsten Danzmann, Higgs bozonunun bulunuşu kadar önemli bir keşif yaptıklarını, bu keşfin DNA'nın yapısının anlaşılması ile bir tutulması gerektiğini söyledi. BBC'ye konuşan Danzman "Kesinlikle Nobel'i hak ediyoruz" dedi. Bu konuyla ilgili BBC'nin hazırladığı ilk akla gelen sorular ve yanıtlar şöyle: Yerçekimi dalgaları nedir? Uzay-zamandaki dalgalar. İki büyük kara deliğin çarpışması gibi şiddetli olaylarla doğuyor ve örneğin bir havuza taş atıldığında yüzeyinde oluşan halkalar gibi dağılmaya başlıyorlar. Işık hızıyla hareket eden bu dalgalar zamanla yalnızca galaksiye değil, uzay-zamanın tümüne yayılıyor. Başka açılardan da ışığa benzeyen bu dalgaların, ışıktan önemli bir farkları var: Onun gibi başka cisimler tarafından saçılmıyor ya da emilmiyorlar. Yani bozulmadan kalıyorlar. Bu nedenle de bilim insanları onlara "Mükemmel haberciler" diyor. Bu dalgalarla gönderilen mesaj, aradan milyonlarca yıl da geçse ilk günkü gibi kalıyor. Bu keşif ne işe yarayacak? Keşfi yapan Ligo İşbirliği adlı uluslararası ekip, gözlemlerinin astronomide çığır açacağını ve nihayetinde Büyük Patlama'yı anlamamıza yardımcı olacağını söylüyor. Çünkü yerçekimi dalgalarının ilk olarak evrenin oluştuğu anda meydana geldikleri ve hala uzayda dolaştıkları tahmin ediliyor. Profesör Stephen Hawking, BBC'ye verdiği özel mülakatta bunun bilim tarihine geçecek bir an olduğunu söyledi. Kara delikler konusunda uzman olan Hawking, "Yerçekimi dalgaları, evrene bakmanın yepyeni bir yolunu sunacak bize. Onları saptayabilir olmamız, astronomide devrim yaratabilir." dedi ve ekledi: "Einstein'ın İzafiyet Teorisi'ni sınamanın yanı sıra, evrenin tarihi boyunca oluşmuş tüm kara delikleri görmeyi umabiliriz. Hatta Büyük Patlama sırasındaki evrenden kalıntıları bile görmek mümkün olabilir."Bilim insanları şimdi nelere bakacaklar?
Keşfin özellikle uzayın "Karanlık Evren" denen ve bugün elimizde olan teleskoplarla göremediğimiz daha büyük olan bölümünü anlamakta işe yarayacağı umuluyor. Kara delikler, nötron yıldızlar ilk bakılacak yerler olacak. Ama tabii asıl, uzayın derinliklerinde geçmişin ve "Büyük Patlama"nın izleri aranacak. Bilim çevreleri bu imkanın yepyeni bir kuşağı bilimsel araştırmalara yönelteceği umudunu da dile getiriyor.Araştırma nasıl yapıldı?
Dünyanın çeşitli yerlerindeki laboratuarlar, yıllardır L şeklindeki uzun tüneller boyunca lazer ışıkları yollayarak uzay-zamanın dokusundaki dalgalanmaları saptamaya çalışıyordu. Dalgaların izi, interferometre denen aletlerle ölçülen, bir atomun büyüklüğünden kat kat ufak değişimlerde arandı. Sonunda ilk gözlem, Dünya'ya bir milyardan fazla ışık yılı uzaklıkta iki kara deliğin çarpışması sırasında yapıldı. Üstelik kara deliklerin birleşmesi ABD'de Washington ve Louisiana eyaletlerindeki iki ayrı LIGO ( Lazer İnterferometre Yerçekimi Dalgası Gözlemevi) laboratuarında birden, 14 Eylül 2015'te, 13:51'de saptandı. Yani interferometreler bir milyar yıldan fazla bir süre önce yaşanan olayı kayded ebildi.Gerçekten ilk kez mi görüldüler?
2014 yılında Antarktika'daki BICEP-2 teleskobuyla çalışan araştırmacılar ilk keşfi yaptıklarını sanarak bilim dünyasını heyecanlandırdı. Ancak iki hafta kadar sonra, yanlış analiz yaptıkları ortaya çıktı.Einstein ne demişti?
İzafiyet Teorisi'ni yazarken ortaya attığı kuramlardan birinde, tüm evrenin yerçekimi dalgalarıyla kaplı olduğunu söylemişti. Einstein'a göre uzayda bir bölgedeki yerçekimi ani bir olay sonucu değişirse, o bölgeden uzaya ışık hızıyla yerçekimi enerjisi dalgaları yayılır. Bu dalgalar da uzayda geçtikleri yerleri gerer ya da sıkıştırır. Fakat Einstein bir noktada yanıldı: Bu dalgaların fiziksel varlığını saptamanın hiç mümkün olmayabileceğini yazmıştı.
Sıradaki Haber