Partinin en üst düzey karar alma mekanizması olan Merkez Komitesinin Kudüs'teki konferansında oylanan tasarıda, Batı Şeria'daki tüm yerleşim birimlerinde İsrail kanunlarının ve egemenliğinin geçerli olması ve daha fazla Yahudi yerleşim birimi inşaatı yapılmasına imkan tanınması çağrısında bulunuldu.
Partinin onayladığı tasarıda şu ifadelere yer verildi:
Ebedi başkentimiz Kudüs de dahil Yahuda ve Samara'nın (Batı Şeria) kurtuluşunun 50'nci yıl dönümünde Likud Merkez Komitesi olarak Likud milletvekillerine, Yahuda ve Samara'da bulunan özgürleştirilmiş tüm Yahudi yerleşim birimlerinde İsrail kanunları ve egemenliğini hakim kılmaları ve serbestçe Yahudi yerleşim birimi inşasına imkan sağlamaları çağrısında bulunuyoruz.
Yasal olarak partinin milletvekilleri üzerinde bir bağlayıcılığı olmayan tasarıyı, partili bakan ve milletvekilleri de destekledi. Başbakan Netanyahu ise konuyla ilgili açıklama yapmadı.
Tasarının Knesset'e sunulması halinde kanunlaşarak yürürlüğe girebilmesi için Mecliste üç farklı oturumda görüşülerek onaylanması gerekiyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 6 Aralık'ta açıkladığı Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ardından İsrail yönetimi, kutsal şehir ve işgal altındaki Batı Şeria'da yürüttüğü Yahudileştirme faaliyetlerine hız vereceğinin sinyallerini veriyor.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria yarım asırdır işgal altında
Doğu Kudüs ve Batı Şeria 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İnşa ettiği duvarla bu iki bölgeyi birbirinden ayıran İsrail, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin Doğu Kudüs'e geçişini engelliyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise 400 binden fazla Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre, bu bölgelerdeki tüm Yahudi yerleşim birimleri "yasa dışı" kabul ediliyor.
İsrail, iki milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni de Hamas'ın 2006 yılındaki seçimleri kazanmasından bu yana abluka altında tutuyor.