TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik ile Gençlik ve Spor bakanlıkları ve bağlı kuruluşların 2017 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İstanbul'daki terör saldırısını kınayarak, yaşanan ölümlerin ortak özelliğinin gençler olduğunu vurguladı.
"Hep gençlerimiz, geleceğimiz gidiyor. Onun için bir an önce buna yeni bir dil, üslup, içerik katmak lazım." diyen Önder, 60 yaşına yaklaştığını, kendisini bildiğinden beri ülkede sürekli "milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde..." ifadesini duyduğunu söyledi.
Sırrı Süreyya Önder, "Burada bir sorun olmalı. Bu paradigma bütün bu gelişmeleri karşılamaya yetmiyor. 40 yıl süren savaş olmaz. Ülkede bu meseleye karşı herkes inisiyatif aldı. İnisiyatif almayan tek kurum TBMM oldu." dedi.
Mecliste 4 siyasi parti grubunun milletvekillerinin gelişmelere karşı bir ortak bildiri hazırlığında olduğunu bildiren Önder, "Buradan başlayabiliriz diye düşünüyorum. Meclis bir inisiyatif geliştirebilir. Vaktinde kendi imzasını taşıyan iradelere sahip çıkabilir. Ardından bir tek kanun, tüzük, yönetmelikle beslenmemiş, akim kalmış şeyleri ihya edebiliriz. Demokratik alanın genişlemesi, ülkenin bir hamuşan kabristanına dönmemesi için konuşandan, sesini dile getirenden, bunun için örgütlenenden korkmamamız gerekir. Özgürlükler bütünleştirir ve büyütür; yasaklar böler. Bunları her seferinde yeniden tecrübe etme lüksümüz yok. Bir Anadolu deyimidir, 'karpuz kesmekle yürek soğumaz'. Biz en azından bunun üzerinde ve bunun ötesinde bir şeyler yapabilmekle, yapmakla mükellefiz. Umarım bir karşılık bulur." diye konuştu.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise Türkiye'de 7 Haziran'dan sonra başlayan ve Çözüm Süreci'nin bitmesine kadar geçen sürede çok büyük acılar yaşandığını belirterek, herkesin acılardan nasibini aldığını vurguladı.
Beştaş, "Bu ölümleri durdurmak için parlamentoda kınamak, acı duymak, acı paylaşmak dışında sorumluluğumuzu, siyasetin etkinliğini düşünmemiz lazım. Biz neyi eksik yapıyoruz, nerede yanlış yapıyoruz ve bu şiddet sarmalı gitgide daha fazla neden büyüyor? Her olaydan sonra intikam naralarının nasıl atıldığına tanıklık ediyoruz. Bugün de aynı dil tekrar yaşama geçti. Bu intikam sözleri kesinlikle şiddeti durdurmuyor, toplumsal kutuplaşmayı azaltmıyor, ölümlerin olmamasına çare üretmiyor. Başka bir dil kurmamız lazım ve bu dili de siyasetin bulması lazım. Bu topraklarda barışı, çözümü, eşitliği, kardeşliği, demokratik bir anayasayı inşa etmek, vücuda getirmek bizlerin görevidir." diye konuştu.
- "Çocuk işçiliği devlet eliyle yaygınlaştırılacak"
HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan da AK Parti iktidarı döneminde sayıları 2 kat artan dershanelerin "paralelle mücadele" adı altında kapatılıp özel okula dönüştürülmek istenirken, Milli Eğitim Bakanlığının "temel lise" adı altında yeni tür bir özel lise oluşturmaya başladığını söyledi.
Ayhan, temel liseyi, "öğrenci tacirliği" olarak tanımlayarak, pedagojik faydası olmadığını savundu.
Fen liselerinin PISA sonuçlarında ilk sıralarda yer aldığını ifade eden İbrahim Ayhan, "Sayın Bakan, siz fen liselerine değil, imam hatip liselerine, özel meslek liselerine yatırım yapıyorsunuz, öğrencileri istemleri dışında bu okullara gönderiyorsunuz. 'Proje okul' adı altında Türkiye'de kamusal nitelikte eğitimin mümkün olduğunu gösteren sembol okullar ortadan kaldırılıyor. Hiçbir neden yokken, sudan gerekçelerle kadrolar dağıtılıyor. Çıkarılan kanunla çıraklık eğitimi zorunlu ortaöğretim kapsamına alındı. Böylelikle çocuk işçiliği devlet eliyle yaygınlaştırılacak. Özel meslek liseleri ürettiği ürünleri satarak kar amaçlı şirketlere dönüştürülecek. Çocuklarımız ise sermaye için ucuz iş gücüne dönüştürüldü." ifadelerini kullandı.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, dünyanın ilk 500 üniversitesi içinde Türkiye'den sadece 5 üniversitesi olduğunu, bunlardan birinin Boğaziçi Üniversitesi olduğunu söyledi.
Boğaziçi Üniversitesinde görev süresi dolan ve seçimlerde en yüksek oyu alan akademisyenin yerine seçime katılmamış birinin rektör olarak atandığını anlatan Dora, "AKP'nin üniversiteden anladığı sadece bina yapmaktır. Üniversiteler kayyum mantığıyla yönetilmek isteniyor. Binlerce akademisyen atılmış, sindirilmek istenmiştir. Akademisyenlerin verdiği mücadele, bilimin ve akademik ahlakın gereğidir." şeklinde konuştu.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, tutuklu milletvekillerinin anayasa değişikliği teklifinde oy kullanıp kullanmayacağını sordu.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise hakkında dosya bulunan milletvekillerine ilişkin dokunulmazlıkların kaldırılmasını öngören anayasa değişikliği yapıldığını belirterek, Meclis Başkanlığının tutuklu milletvekilleri konusunda bir çalışma yaptığını, sonuçlandığında açıklanacağını söyledi.
