BURDUR (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Bütün partiler milli bütünlük içinde siyaset yapacaklar. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak ve tek milletle siyaset yapacaklar" dedi.
Özdağ, partisinin Burdur İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı açıklamada, Türkiye'de sadece ordu mensuplarının darbe yapmadığını, zaman zaman kirli ve şantajcı medya patronlarının ve onların uzantılarının, zaman zaman da kirli ve şantajcı sermayedarlar ve onların uzantılarının iktidarları daima terbiye etmek istediklerini söyledi.
Bu çevrelerin "sandıkla gelenler sandıkla gider" demediklerini belirten Özdağ, şöyle konuştu:
"Meclis'e gelenler Meclis'te hükümet olanlar, milletle iktidarlarını paylaşmaları gerekirken, maalesef bunlar iktidarları paylaştılar. Millete tavşanın suyunun suyunun suyu kaldı. Ama ne zaman ki Menderes direndi, asıldı. Ne zaman ki Özal direndi, ömrü vefa etmedi. Ne zaman ki Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu direndiler onlar da ancak 11 ay iktidarda kalabildiler. Ardından da Recep Tayyip Erdoğan geldi, direndi, 14 senede 9 seçim kazandı. Sonra 2 seçim daha kazanıldı. Böylece 11 seçim kazanan bir parti direndi. Demokrasinin alanını genişletmek, insan hak ve özgürlüklerinin alanını genişletmek, siyasetin seviyesini yükseltmek, siyaseti aynı zamanda kaliteli hale getirmek için çaba sarf etti."
- "Yaklaşık bin 500 kanun çıkardık"
Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının bir yandan hizmet ettiklerini, diğer yandan da şeytan taşlayıp vesayetçilerle uğraştıklarını kaydetti.
Özdağ, şöyle konuştu:
"Güneydoğu Anadolu'da Kürt kardeşlerimizin kendi dillerinde konuşmaları, şarkı söylemeleri, kaset yapmaları, radyo televizyon kurmaları, propaganda yapmak, Kurmanci ve Zazaca olarak bunları yapabilmek, Anadolu Ajansı'nın Soranice yayın yapmasını sağlamak, özgürlükler alanını genişletmek noktasında çok ciddi hamleler yaptı bu parti. Ve parlamentoda İçtüzüğün tüm azizliğine rağmen biz 13-14 senede yaklaşık bin 500 kanun çıkardık. Şimdi inşallah orta ölçekli olan bir Türkiye'yi büyük ölçekli yapabilmek için mesafe kat edeceğiz, birlikte koşacağız."
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da terörle mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Özdağ, bireysel özgürlüklere "evet" ama kolektif özgürlüğe "hayır" dediğini söyledi.
"Kürtçe mi konuşacaksın? Konuş kardeşim. Yazacak mısın? Yaz kardeşim. Propaganda mı yapacaksın, Zazaca, Soranice, Goranice? Söyle yap kardeşim. Okul mu açacaksın? Aç kardeşim" diyen Özdağ, şöyle konuştu:
"Buyur her türlü bireysel özgürlüğü sağlıyoruz. Meclis bunun için var. Ama 'ben özerklik ilan ederim, öz yönetim ilan ederim, Fırat'ın öbür tarafında Kürdistan ilen ederim, bu tarafta beraber yaşayalım' gibi teranelere, zırvalara ve hezeyanlara karnımız tok. Bu topraklar bir bütündür. Bütün partiler milli bütünlük içinde siyaset yapacaklar. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak ve tek milletle siyaset yapacaklar. Farklı etnik yapılardan geliriz ama tek millet oluruz. Milletle etnisite ayrı şeylerdir. Onun için Güneydoğu Anadolu'da vatandaşımıza zarar vermemek uğruna biz birazcık zaiyat vererek yürüyoruz ve orada teröristleri o bölgeden temizleyeceğiz inşallah. Kesinlikle temizleyeceğiz, bundan emin olun."
- "Rusya'nın yöneticilerini aklıselime davet ediyoruz"
Özdağ, Rusya ile olan problemleri ise uhulet ve suhuletle konuşarak halletmek istediklerini dile getirdi.
Rusya'nın Orta Asya'dan itibaren Türkiye'nin komşusu olduğunu belirten Özdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tarih sahnesine çıktığımızdan beri komşumuz. Maveraünnehir'de, Azerbaycan'da komşumuz. Şimdi Anadolu'da komşumuz. Biz burada bunları konuşarak diplomasi dili içinde halletmek istiyoruz. Her iki ülkenin de zararları olur maddi olarak manevi olarak. Olmasın istiyoruz. Bu noktada aynı Suriye'nin yöneticileri nasıl ki 'orada kalmamalı' diyorsak, Rusya'nın yöneticilerini de aklıselime davet ediyoruz. Daha sağlıklı siyaset yapmaya, daha sağ duyulu siyaset yapmaya, dünya gerçeklerini doğru okumaya davet ediyoruz. Biz bunu yapıyoruz Türkiye olarak. Çünkü büyüyen ve gelişen bir Türkiye'yiz. Biz Türk dünyasının da Arapların da Müslüman Kürtlerin de, Balkanların da ümidiyiz. Afrika'daki mazlumların ve masumların da ümidiyiz. Çünkü biz büyürsek onlar da büyüyecekler, biz küçülürsek onlar da küçülecekler."
