17 °c

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin:

KARABÜK (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Yargıtayın Ergenekon kararına ilişkin, "Yargıtayın ilgili dairesi 'böyle bir örgüt yoktur' demek suretiyle çok önemli bir saptamada ve değerlendirmede bulunmuştur." dedi.Temaslarda bulunmak üzere geldiği Karabük'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, Yargıtayın Ergenekon kararının hatırlatılması üzerine...

Politika Haberi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin:

KARABÜK (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Yargıtayın Ergenekon kararına ilişkin, "Yargıtayın ilgili dairesi 'böyle bir örgüt yoktur' demek suretiyle çok önemli bir saptamada ve değerlendirmede bulunmuştur." dedi.

Temaslarda bulunmak üzere geldiği Karabük'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, Yargıtayın Ergenekon kararının hatırlatılması üzerine, dosyanın yeniden, kararı veren İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesine gideceğini, inceleneceğini söyledi.

Yargı süreçlerini takip etmek durumunda olduklarını belirten Şahin, "Ergenekon ile ilgili soruşturma başladığında ben adalet bakanıydım. Birtakım tutuklamalar oluyordu, asker ve sivil. Bana yine gazeteciler 'ne düşünüyorsunuz?' diye sorular sorarlardı. Hep şunu söylemişimdir, 'Bunlar hep yargı süreçleridir. Yargıya hiçkimse talimat veremez. Ben de adalet bakanı olarak hiç kimseye, yargı mensubuna talimat veremem. Bu yargı süreçlerini takip etme dışında bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Şimdi aradan yıllar geçti. Yine sade bir milletvekili ve bir partinin genel başkan yardımcısı olarak adalet bakanıyken söylediğimi tekrar ediyorum, bunlar yargısal süreçlerdir. En son nihai kararın verilmesini beklemenin dışında yapacağımız bir şey yoktur. Bunun bir siyasi polemik konusu haline getirilmiş olmasını da şık ve doğru bulmam." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ergenekon AK Parti imzalı bir hukuk destanıdır" sözlerinin anımsatılması üzerine Şahin, "O dönemde adalet bakanı bendim. 'Benim talimatımla yapılmış olan bir soruşturma ve bunun sonucu açılmış olan bir dava' şeklinde bir değerlendirme yapılıyorsa o dönemlerde adalet bakanlığı yapmış bir kişi olarak ben de yargısal süreçleri sadece yargısal adımlar atıldığında duymuşumdur. Bana gelip herhangi bir başsavcı bilgi vermek zorunda değildir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Gelişmeler son derece ilginçtir"

İktidara geldiklerinde adalet bakanlarının savcılara talimat verebildiğini, bunu kendilerinin kaldırdığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla bir siyasi operasyon, bir siyasi yargı süreci değildi. Tamamen yargının kendi elindeki bilgilere ve delillere göre girişmiş olduğu bir süreçti. Netice itibarıyla şu anda gelinmiş olan noktada tabii ilginç bir durum var. 'Ergenekon' şeklinde bir örgütten bahsedilerek bu davalar açılmış ve astronomik sayılabilecek cezalar verilmişti ama Yargıtayın ilgili dairesi 'böyle bir örgüt yoktur' demek suretiyle çok önemli bir saptamada ve değerlendirmede bulunmuştur. Henüz yargısal süreç bitmediği için bir şey söyleyemiyorum çünkü yerel mahkeme bir karar verecek, belki tekrar gelecek bu Yargıtaya. O bakımdan gelişmeler son derece ilginçtir. 'Acaba devlet içerisinde ve yargıda yapılanmış bir başka yapının operasyonu muydu' sorusu şimdi soruluyor. Bundan sonra daha hızlı sorulacaktır. Soru soranlar da bana göre haksız değildir."

- "Kılıçdaroğlu ile aynı düşünmüyoruz"

Kılıçdaroğlu'nun "Milletvekillerinin kürsü haricinde dokunulmazlıkların kaldırılmasına hazırız." açıklamasıyla ilgili değerlendirmesi de sorulan Şahin, şunları kaydetti:

"AK Parti olarak yeni anayasa çalışmalarımız var. Yeni anayasa içerisinde dokunulmazlıklarla ve kürsüyle ilgili bölüm de olacaktır. Bizim yeni anayasa taslağımız açıklandıktan sonra bu konuda ne düşündüğümüz daha net şekilde anlaşılır. Dokunulmazlık bir imtiyazdır ama bu imtiyaz milletvekillerin şahsına tanınmış olan bir imtiyaz değildir. Doğrudan doğruya Meclis'e, yasama organına tanınmış bir imtiyazdır çünkü dokunulmazlık olmazsa parlamentonun ve parlamento üyelerinin her türlü dış tehdit ve baskıdan arınmış olarak çalışmaları çok zor olur. Sadece Türkiye’de değil, yüzde 95’den fazla parlamentosu olan ülkelerde dokunulmazlık zaten vardır ama dokunulmazlığının kaldırılması gereken bir milletvekili varsa parlamento kaldırır, önünü açar. Şu anda bizim yapmak istediğimizde odur. Bu konuda Sayın Kılıçdaroğlu ile aynı düşünmüyoruz."



Sıradaki Haber