TRABZON (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, "Biz hiç seçim olmayacakmış gibi vakarlı, kararlı, dingin ama yarın seçim olacakmış gibi de heyecanlıyız ve bu şekilde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Sorgun, AK Parti Seçim İşleri Başkanlığı Trabzon Bölge Toplantısı'nın açılış bölümünde yaptığı konuşmada, teşkilat üyelerinin her türlü şartta vatana ve millete hizmet için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Hak rızası ve halka hizmet için yapılan siyasetin en ulvi iş olduğunu ifade eden Sorgun, "Siyaset bir maraton koşusudur, geçici bir hevesle yapılamaz. Siyaset bisiklet sürmek gibidir, pedalı çevirmezseniz düşersiniz. 2016'nın sonundayız, Allah kısmet ederse seçimlerimiz 2019 yılında yapılacak. Cumhurbaşkanlığı, yerel, genel seçimler... 3 yıla yakın zaman var, o zaman, 'ne oldu da biz çalışmalarımızı sürdürüyoruz?' diye sorulabilir. Biz hiç seçim olmayacakmış gibi vakarlı, kararlı, dingin ama yarın seçim olacakmış gibi de heyecanlıyız ve bu şekilde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.
Sorgun, görevlerin ne olduğunun değil, bunları hakkıyla yapmanın önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Önemli olan bir adamdır ama adam gibi adam. Şöyle bir düşünün, Ömer Halisdemir, yüz binlerce askeriye mensubundan biriydi. Makamı mevkisi , parası pulu, akademik unvanı yoktu ama bugün Türkiye'de ondan daha fazla adına park, yol, okul, tesis yapılan kimse biliyor musunuz? Peki niçin? Çünkü vaktinde, zamanında yapılan bir görev. Hangi unvanda olduğunuz önemli değil, en önemli görev hakkını verdiğiniz görevdir. Bu il başkanı da genel başkan yardımcısı da sandık görevlisi de olabilir, hiç önemli değil. Bakın bir adam Recep Tayyip Erdoğan, Allah razı olsun adam gibi adam. Eğer o bir adam olmasaydı Türkiye bugün Allah'ın yardımıyla böyle olmazdı. Astsubayın bir saniye içerisinde yaptığı bir görev. Semih Terzi isimli ihanetin organizatörünün bertaraf edilmesi, bu asrın ihanetinin başarıya ulaşmamasıdır. Orada bir astsubay ve başta da bu milletin medarı iftiharı, mazlumların ve mağdurların bütün dünyanın gür sesi..."
Dünyada, Recep Tayyip Erdoğan'dan başka hiçbir liderin şimdiye kadar çıkıp, "Dünya beşten büyüktür." diyemediğini kaydeden Sorgun, konuşmasına şöyle devam etti:
"Böyle bir sözü hayatımızda ilk defa duyduk. Elleri önünde bağlanmış, adeta suç işlemiş çocuk gibi Başbakanlar hatırlıyoruz yabancı devlet başkanlarının önünde. Şahsen o resmi düşünmek bile istemiyorum. Nasıl bir resim ki birisi bacak bacak üstüne atmış, diğeri de el pençe divan durmuş. Bir de onlara 'one minute' ve 'dünya beşten büyüktür' diyebilen bir lider. Biliyor ki o, Allah'tan başka en büyük ve en kalıcı güç, halkın gücüdür. Başka hiçbir güç tanımıyor. Geçen gün Keçiören'de o kadar yürekten ifade etti ki, 'AB ne der, orası ne der, burası ne der? Önemli olan Allah ne der?' Siz bunu yürekten söyledikten sonra, Hakk'ın ve halkın gücünü arkanıza aldıktan sonra, kim sizin sırtınızı yere getirebilir?"
Herkesin bir emanet taşıdığına işaret eden Sorgun, "Emaneti taşıdığımızı bileceğiz ama emanetçi gibi davranmayacağız. Siyasette bir emanetçi vardı biliyorsunuz değil mi? Emanetçi denilince birisini hatırlarsınız, ismini de verelim mi? Hüsamettin Cindoruk. Vefat etti mi? Etmedi, kulakları çınlasın. Emanetçi gibi emanet taşıyoruz ama emanetçi gibi tutmayacağız, sapasağlam tutacağız. O bakımdan içinden geçtiğimiz süreç gerçekten çok çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
- "Gönül arzu ederdi ki sıfırdan, sıfır kilometre bir anayasa yapalım"
Ahmet Sorgun, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin de şu görüşlerini paylaştı:
"Gönül arzu ederdi ki sıfırdan, sıfır kilometre bir anayasa yapalım. 1921 ve 1924 Anayasa'sı savaş ortamında yapılmış anayasalardır. 1961 Anayasası, üç idamın üzerine yapılan anayasadır. 1982 Anayasası ki ben o zaman hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiydim nasıl yapıldığını biliyorum. Oy kullanılırken de İstanbul'da askerdim, hangi şartlarda millete verdirildiğini biliyorum. İlk defa bu millete sıfırdan, kendi değerlerine bağlı, özgür, katılımcı, reformcu bir anayasa yapmayı çok arzu ettik, hatta bunun için AK Parti anayasa taslaklarını bilim kurullarına hazırlattı ama ne yazık ki içinde bulunduğumuz şartlar ve tablo bizim tek başına bir anayasa yapmamıza el vermiyor. Şu anda tarihi bir ana hep beraber tanıklık ediyoruz. İnsan bazen yaşadığı anın önemini hissetmez ama bunu daha sonra tarih kitapları yazınca 'biz büyük, önemli tarihi anlara tanıklık etmişiz de farkında değilmişiz.' der. Şu anda her birimiz, her biriniz bu tarihi anların tanıklarıyız ve bunlar iyi ki sizlerin ve bizlerin gayretleri ve Allah'ın yardımıyla oluyor."
Sorgun, "Nereden çıktı anayasa değişikliği, başkanlık sistemi" gibi söylemlerle karşılaştıklarını belirterek, "1977 Haziran'da seçim yapıldı ve 66. turda meclis başkanı seçildi. 10 yılda, 12 hükümet geldi. Bankalar patır patır battı. Anayasa kitapçığı olayından sonra, ilk batan banka adını vermeyeceğim uyduruk bir bankaydı. O zaman Konya Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapıyordum ve hesap işleri bana bağlıydı. O uyduruk bankada batan parayı hesap ettim, Konya Büyükşehir Belediye bütçesinin 100 katıydı." dedi.
Hesabın büyüklüğünün bu rakamlarla biraz da olsa anlaşılabileceğini vurgulayan Sorgun, "Faiz lobisinin mücadelesini görüyor musunuz? Geleceğimizin teminat altına alınması için... Cumhurbaşkanımızın, Anayasaya göre bir sorumluluğu yok, o kendisi için değil, milleti için bunu istiyor. Bu bakımdan önümüzdeki süreçte, muhtemeldir ki önümüzdeki hafta Meclise gelebilir. Komisyonlarda görüşülecek, genel kurula gelecek ve inşallah hep beraber..." diye konuştu.
AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı, İstanbul Milletvekili Yıldız Seferinoğlu, Seçim İşleri Başkan Yardımcısı, Yozgat Milletvekili Yusuf Başer, AK Parti MKYK Üyesi, Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon milletvekilleri Muhammet Balta, Salih Cora, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Ordu il başkanları, kadın ve gençlik kolları ile seçim işleri başkanlarının katıldığı toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.
