ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, TBMM Anayasa Komisyonunda anayasa değişikliği teklifinin maddelerine geçilmesine ilişkin, "1982 Anayasası 'aldı kaçtı anayasası'ydı, bu da bir 'kaptı kaçtı anayasası' haline getirilmeye çalışılıyor. 20 Temmuz darbesiyle Türkiye'yi OHAL rejimine teslim edenler, şimdi 20 Temmuz darbesinin bir yeni darbe hukukunu oluşturma peşindeler. Buna müsaade etmeme konusunda kararlıyız." dedi.
Tezcan ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, parti genel merkezinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili komisyonun çalışmalarına devam ettiğini belirten Tezcan, başından itibaren, bu anayasa değişikliğinin, Türkiye'ye bir rejim değişikliği getirdiğini söylediklerini anımsattı.
Değişikliğin, demokratik cumhuriyeti ve hukuk devletini ortadan kaldırmaya dönük bir teklif olduğunu savunan Tezcan, "Egemenliğin 100 yıl önce saraydan alınıp millete verilmesine karşı bu anayasa değişikliğiyle egemenliğin milletten alınıp tekrar saraya verileceğini vurguluyoruz. Bu nedenle, bu anayasa değişikliği basit bir kanun değişikliği teklifi ya da basit bir anayasa değişikliği teklifi değildir. Türkiye'nin 100 yıllık müktesebatını, milletin egemenliğini yok edip etmeme sorunudur." ifadesini kullandı.
Tezcan, CHP'nin, tehlike ve tehdit konusunda hem AK Partili, MHP'li, HDP'li milletvekillerini hem de kamuoyunu aydınlatma çabası içerisine girdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Komisyonun çalışmaları sonucu dün gelinen noktada anlaşılan odur ki bizim Komisyondaki mücadelemiz, Adalet ve Kalkınma Partisi kurmay heyeti ile sarayı rahatsız etmiştir. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi grubu daha önce okumadan imzaladıkları anayasa değişiklik teklifini, biz, komisyon çalışmalarında etraflıca anlatmaya başladıktan sonra anlamaya başlamış ve kahvaltılı toplantılarda itirazlar yükselmeye başlamıştır. MHP'li milletvekillerinin, Adalet ve Kalkınma Partisindeki milletvekillerinin rahatsızlıklarının arttığını görmeye başladık. Dün bir telaşla, sırada 150 milletvekili söz almış konuşmak için beklerken, 150 milletvekilinin konuşma imkanını, hakkını ortadan kaldırıp, gasbedip 'Geneli üzerinden görüşmeleri tamamladık' diyerek, korsan bir oylamayla Komisyon Başkanı Mustafa Şentop 'maddelere geçildiğini' ilan etmiştir. Bu korsan bir oylamadır, geçerli değildir. "
Tezcan, iktidarın "çarçabuk bu işi paketleme" niyetinde olduğunu ileri sürerek, buna fırsat vermeyeceklerini bildirdi.
Söz konusu değişiklik geçerse, Türkiye'nin zorba bir devlet yönetimine terk edilmiş olacağını iddia eden Tezcan, "Onun için bu anayasaya 'zorbalık anayasası' diyoruz ve zorbalık anayasasına 'hayır' diyoruz. Zorbalık anayasasını geçirmek için zorba yöntemlere başvuran bir iktidar grubuyla karşı karşıyayız." dedi.
Tezcan, bu zorbalık yöntemlerine ne Anayasa Komisyonunun ne milletin iradesinin ne de parlamentonun teslim edilmesine müsaade edeceklerini belirtti. Tezcan, "1982 Anayasası 'aldı kaçtı anayasası'ydı, bu da bir 'kaptı kaçtı anayasası' haline getirilmeye çalışılıyor. 20 Temmuz darbesiyle Türkiye'yi OHAL rejimine teslim edenler, şimdi 20 Temmuz darbesinin bir yeni darbe hukukunu oluşturma peşindeler. Buna müsaade etmeme konusunda kararlıyız." ifadesini kullandı.
- "Kamu vicdanında kabul görmez"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da dün Mecliste bir hukuksuzluk yaşandığını öne sürerek, dün akşam yaşananları, 11 Mart 2012'de Milli Eğitim Komisyonunda yapılan "4 artı 4 artı 4 kanun teklifi" görüşmelerine benzetti. Her türlü fiziki üstünlükten kaynaklı psikolojik ve fiili tacize, küfür ve hakarete rağmen sağduyu içerisinde davrandıklarını belirten Altay, AK Parti grubunun, Anayasa ve TBMM İç Tüzüğünün verdiği hakların kullanılmasına tahammül edemediğini iddia etti.
Altay, şu görüşlere yer verdi:
"TBMM kimseden emir almaz, aynı şekilde yargının da kimseden emir ve talimat almaması lazım, bunlar anayasada yazılı şeylerdir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, bürokratlara emir, talimat verebilir ama CHP olarak, sarayın takvimlendirdiği şekilde bu anayasa değişiklik teklifinin görüşülmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu değişiklik teklifi görüşülebilir ancak TBMM İç Tüzüğü'nün emrettiği amir hükümler çerçevesinde görüşülebilir. Meclis'te muhalefeti fiziki olarak sindirerek, püskürterek, salondan dışarı çıkararak, hakaret ederek böyle bir teklifin yasalaşması, kamu vicdanında kabul görmez."
- "İki ördek, bir fil" örneği
Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Anayasa Komisyonundaki görüşmelerin aralık sonunda biteceği"ni ilan etmesinin, TBMM hukukuna yapılmış en büyük saygısızlık olduğunu savunan Altay, "Başbakan şunu bilmelidir, 316, 133'ten büyük olabilir ama Türkiye 316'dan büyüktür. Başbakana, esasen saraya bir sözüm var, demokrasi el kaldıran iki ördeğin, bir file üstünlük sağladığı rejimin adı değildir." diye konuştu.
Komisyon Başkanı Mustafa Şentop'a da seslenen Altay, şunları kaydetti:
"Eşkıyalığın sözlükteki tanımı kanun dışılıktır. Şentop'un dün akşam yaptığı çok açık siyasi eşkıyalıktır. CHP'nin bunlara pabuç bırakacağını bekleyenler ve zannedenler pazartesi günü bir hayal kırıklığı içinde olacaklardır. Biz, ettiğimiz yeminden kaynaklı olarak TBMM İç Tüzüğünün bize verdiği bütün imkanları kullanacağız. Altını çizerek söylüyorum, yürütme, yasama ve yargı yetkisinin bir tek kişinin vicdanına ve iki dudağının ucuna teslim edilmesine TBMM'deki sayın milletvekillerinin parti ayrımı yapmadan söylüyorum, vicdanları izin vermeyecektir. Bu teklif, TBMM'de referanduma gidecek şekilde kabul oyu almayacaktır."