TBMM (AA) - AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın, askeri okullardan atılan veya ayrılmak zorunda kalan öğrencilerin ortak özelliğinin "Fetullahçı olmamaları" olduğunu söyledi. 24. dönemde, askeri okullardan atılan veya ayrılan öğrencilerin durumunu araştırmak üzere kurulan TBMM Dilekçe Alt Komisyonun başkanlığını da yapan Aydın, Meclis'te, bu öğrencilerle basın toplantısı düzenledi. Komisyon olarak bu öğrencilerle ilgili çalışma yaptıklarını anımsatan Aydın, o dönemde 331 öğrenciden askeri okullardan haksız şekilde atıldıklarıyla ilgili dilekçe geldiğini aktardı. Bu dilekçelerde, askeri okullarda "mobbing" uygulandığı, şok mangası oluşturulduğu, insanlık dışı eziyet yapıldığı yönünde şikayetlerin yer aldığını belirten Aydın, dilekçelerde adı geçen komutanları dinlediklerini ancak komutanların bu iddiaları reddettiklerini aktardı. "O dönemde, atılan öğrencilerin ortak paydasının ne olduğunu bir türlü çözemedik." diyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muhafazakar öğrenciler okuldan atılıyor diye bir intiba vardı ama muhafazakar olmayanlar da vardı. Farklı dünya görüşünden olan öğrenciler de vardı. Atılan öğrencilerin içinde başarılı olan öğrenciler vardı. 15 Temmuz akşamında yaşanan olaylara baktığımızda 'puzzle'ın son parçasını da koyduk ve tabloyu çok rahat şekilde görüyoruz. Kanaatim, bu askeri okullardan atılan öğrencilerin ortak özelliği Fetullahçı olmamaları. O dönemde okul ve manga komutanları, kendilerine yakın öğrencilerin önünü açmak ve bugünleri hazırlamak için yılgınlık, bezginlik uygulamaları yaparak, ders ve disiplin notlarını düşürerek bu öğrencilerin okuldan atılmalarını sağlamışlardır." Aydın, 12 yaşından teğmen olana kadar bir askerin siville ilişiğinin kesildiğini ve sivil hayattan koptuğunu belirten Aydın, "Bizim sistemimizin darbeci asker yetiştirmeye müsait bir yapısı var. Bunun acilen değişmesi lazım." dedi. Bu öğrencilerin FETÖ yapılanmasına karşı çıktıkları için atıldıklarını ifade eden Aydın, bu gençlerin hepsinin çok akıllı olduğunu, daha sonra çeşitli üniversitelere girerek eğitimlerine devam ettiklerini söyledi. "Bu insanların vatan, bayrak sevgisi sorgulanmamalı." diye konuşan Aydın, bir soru üzerine, bu öğrencilerin ödemeleri gereken tazminatların bir kereye mahsus kaldırılması için girişimde bulunacağını kaydetti. - "Vatan haini muamelesi gördük" TSK'dan Atılan ve Ayrılan Öğrenciler Platformu üyesi Bilal Canöz, yaşadıklarını şöyle anlattı: "2010 yılında 'mobbing' ve işkence ile harp okulundan ayrılmak zorunda kaldım. Karşımızda örgütlü bir yapılanma vardı. Hakaret ve küfürlere maruz kaldık. Zorla istifa dilekçesi imzalatıldı. Yıldıramadıkları insanlara da akla hayale gelmeyecek iftiralarda bulunuldu. Bunların hepsi kumpastı. Harp okulunda sıralı amirlerimin tamamının bugün tutuklandığını görüyorum. Bir arkadaşımız 7. kattan aşağıya atladı, bir arkadaşımız kasaturayla kendini öldürmeye yeltendi. İadeiitibar istiyoruz. Toplum nezdinde vatan haini muamelesi gördük. Ancak bugün asıl vatan hainlerinin o dönemki sıralı amirlerimiz olduğunu görüyoruz." Canöz, ülke genelinde sayılarının 3 bini aşkın olduğunu bildirdi. Öğrenci velisi Sadettin Gölcük de yapılan kötü muamele sonucu Menteş kampında çocuğunun her tarafının yara bere içinde kaldığını, o dönemki komutanların hepsinin şu an tutuklu olduğunu dile getirdi.
