TBMM (AA) - CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, "Eğitimin içine bizzat Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yerleştirilen tüm cemaatleri ayıklayalım. Cemaatlerin eğitimde, yargıda, askerin içinde, sağlıkta, hiçbir yerde yeri yok. Devlet cemaatle yönetilmez." dedi.
Usluer, partisinin Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarının eğitim sistemi üzerindeki etkilerine değindi.
Kanun hükmünde kararname ile FETÖ ile ilişkilendirilen 15 vakıf üniversitesinin kapatıldığını, 65 bin 216 öğrencinin açıkta kaldığını belirten Usluer, hızla bu öğrencilerin üniversitelere yerleştirilerek, intibak süreçlerinin tamamlanması gerektiğini söyledi.
Kapatılan üniversitelerde 5 binin üzerinde akademisyen, bin 500'ün üzerinde de idari personelin görev yaptığına işaret eden Usluer, onlar için de gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını istedi.
-"65 bin öğrencinin tamamı yerleştirilecek"
Usluer, dün YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın CHP'nin akademisyen kökenli milletvekilleriyle toplantıda bir araya geldiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"YÖK'ün açıkta kalan 65 bin öğrenciye yönelik kararı özetle şu şekilde; Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ivedilikle bu öğrenciler için bir duyuru yayınlayacak. Belli bir program çerçevesinde üniversiteye girişteki puanları üzerinden öğrenciler en az 10 üniversite tercih edecekler. Bu kapsamda öğrenci alacak üniversitelerde de taban puan koşulu aranmaksızın, öğrenciler sistem içine alınmaya çalışılacaklar. Bu öğrenciler arasında puanı herhangi bir üniversiteye yerleştirilmeye yetmeyecek öğrenciler de var. Bu noktada YÖK'ün teminatı ve bizlere söylediği, '65 bin öğrencinin tamamı yerleştirilecek'. Bu öğrenciler kapatılan üniversitelerde ücretli okuyorlardı. Ödemekte oldukları meblağı bir devlet üniversitesine yerleştirilseler bile bitirene kadar ödemekle yükümlüler. Burslu öğrencilerin durumu aynı şekilde yerleştirildikleri üniversitede de devam edecek. Merkezi yerleştirme sonucunda öğrenci hangi üniversiteye yerleştirilirse yerleştirilsin ikametgah esaslı veya daha önce kayıtlı olduğu üniversitenin bağlı bulunduğu ille ilişkili olarak başka bir üniversitede özel öğrenci statüsünde okuyabilecek."
Devlet üniversitelerinde açığa alınan öğretim üyelerinin güvenlik soruşturması geçirdiğini, kapatılan üniversitelerdeki personele de mutlaka güvenlik soruşturması uygulanarak terör örgütü ile bağlantısı bulunmayan kişilerin aklanması şansının tanınması gerektiğini vurgulayan Usluer, kapatılan üniversitelerin devlet üniversitesi haline getirilmesi, öğrencilerin mevcut koşullarda kendi üniversitelerinde okumaya devam etmesi önerisinde bulundu.
Usluer, "Halihazırda rektör atamaları var, yine cemaatler üzerinden. Cemaatlerin elini eğitimden çekin. Eğitimin içine bizzat Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yerleştirilen tüm cemaatleri ayıklayalım. Cemaatlerin eğitimde, yargıda, askerin içinde, sağlıkta, hiçbir yerde yeri yok. Devlet cemaatle yönetilmez." diye konuştu.
-"Kötü yönetimden ders almadılar"
Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın da FETÖ'nün üniversitelerdeki saldırılarının ilkinin Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'a yönelik yaşandığını, Aşkın'ın uydurma bir suçlama ile tutuklandığını, bu süreçte üniversitenin genel sekreterinin de intihar ettiğini söyledi.
Akaydın, "Bunun arkasında iddianameyi hazırlayan Ferhat Sarıkaya isimli savcı vardı. Onun arkasında bizim tespitlerimize göre devrin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, onun destekleyicileri arasında da devrin Adalet Bakanı Cemil Çiçek vardı. Bu konunun YÖK'ün bizzat tarafı olduğu bir şekilde tekrar gündeme getirilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Muğla Milletvekili Nurettin Demir ise darbe girişimi sonrası Türkiye'nin mağduriyetler ülkesi haline dönüştüğünü ileri sürerek, "Bugüne kadar bu ülkeyi çok kötü yönettiler. Bu kötü yönetimden maalesef iyi ders alamadılar. Bundan sonraki sürece de baktığımızda yine kötü yönetim devam etmekte" ifadesini kullandı.