AYDIN (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği referandumunun, iki siyasi partinin arasındaki rekabet olmadığını, demokrasiye Türkiye'nin güvenliğine, zenginleşmeye, birlik ve bütünlüğe sahip çıkma referandumu olduğunu belirtti.
Tezcan, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye gündeminin çok önemli bir noktada kilitlendiğini aktaran Tezcan, parlamentonun, referandumdan önce, demokrasinin güçlenmesi, terörün önlenmesi, işsizlik probleminin çözülmesi, toplumsal barış ve uzlaşma gibi konularda mesai harcamasını istediklerini söyledi.
Tezcan, referanduma ilişkin yaptırdıkları anket sonuçlarına ilişkin bilgi vererek, "Şu andaki anket sonuçları, yüzde 54 hayır. Ölçtürdüğümüz anketlerin sonuçları hayırın yüzde 54 ekseninde devam ettiğini gösteriyor. Zaten, iktidar çevrelerinin telaşından da bunu anlayabilmek mümkün." dedi.
- "Bu referandum, bir siyasi parti rekabeti değildir"
Referandumu ayrışmanın değil birleşmenin oylanacağı bir duruma dönüştürülmesi gerektiğini aktaran Tezcan, şöyle devam etti: "
"Bu referandum, bir siyasi parti rekabeti değildir. Bu referandum, Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisinin ya da diğer partilerin yarışı değildir. Bunu bileceğiz. Bu referandum, 'demokrasiye sahip çıkacağız mı çıkmayacağız mı?
Türkiye’nin güvenliğine, huzuruna sahip çıkacağız mı çıkmayacağız mı? Ekonomik zenginleşme potansiyelini birlikte koruyabileceğiz mi koruyamayacağız mı? Milletin her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğu birliği bütünlüğü sağlayabilecek miyiz, sağlayamayacak mıyız?', bunların referandumudur."
Tezcan, "evet" diyenlerin de "hayır" diyenlerin de bu ülkenin evladı olduğunu vurgulayarak, "17 Nisan sabahı sandıktan hangi karar çıkarsa çıksın biz Türkiye’de beraber yaşayacağız. Tercihini sandıkta hayır ya da eve diye ifade edenler, yine birbirinin komşusu olacak. Yine aynı işsizlikle, terör sorunuyla, çatışma problemiyle mücadele edecek. Bütün arkadaşlarımızdan hayıra gönül vermiş arkadaşlarımızdan isteğimiz şudur. Evetçileri karşı cephe olarak düşünmeyin. 'Evetçiler cephesi' diye karşı cephenin olduğunu kabul etmeyin." şeklinde konuştu.