İZMİR (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da güvelik güçlerinin canlı bombaları tespit edip operasyon düzenlemesiyle büyük ve kanlı bir olayın önlendiğini belirterek, "Devlette liyakat, bu işin uzmanlarını iş başına getirmektir. Teröre karşı hep birlikte, kimliğimiz, inancımız, yaşam tarzımız ne olursa olsun hep birlikte karşı durmak gerekli." dedi.
Kılıçdaroğlu, Karşıyaka Belediyesince hayata geçirilen 10 projenin açılış, 5 projenin de temel atma töreni için Karşıyaka'da düzenlenen programa katıldı.
Kentli olmanın yalnızca bir arada yaşamak olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, birbirine saygı göstermek, entellektüel açlığı gidermek, gazete okumak, düşünmek, sorgulamak gerektirdiğini, ayrıca kent estetiğine değer vermek anlamına geldiğini söyledi.
Kentli olmanın değerinin ve sorumluluğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayarak, "Kentli olmayı bilen, çöpü, izmariti sokağa atmaz" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bu kültürün yerleşmesi için mücadele edeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, kentli olmanın güvenlik içinde yaşamak da olduğunu da vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Sokağa çıkayım mı endişesi taşımamaktır. Bomba, silah kaygısı yaşamamaktır. Bugün Ankara’da iki canlı bombayı güvelik güçlerimiz yakaladı. Bombacılar kendilerini patlattı ve böylece Ankara’da büyük kanlı bir olay önlenmiş oldu. Polisimize, güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. Devlette liyakat, bu işin uzmanlarını iş başına getirmektir. Teröre karşı hep birlikte, kimliğimiz, inancımız, yaşam tarzımız ne olursa olsun hep birlikte karşı durmak gerekli. ‘Efendim, teröristlerin bir amacı var’ diyorlar. Her şeyin bir amacı var. Farklı düşünceleri zenginliğimiz olarak kabul ediyoruz. Ama düşüncelerini terör eylemleriyle kabul ettirmek isteyenlere karşı hepimiz, hep birlikte ‘Karşıyız’ demeli, bunun arkasında kapı gibi durmalıyız. Teröre yardım ve yataklık yapanlara, destek verenlere de karşı durmalıyız. Daha düne kadar kol kola gezenler, omuz omuza gezenler... Üzerlerine toz düşmesin diye kendileriyle gezenleri terör örgütü ilan edenler... Hesabı kimden soracağız? Onlara yol verenlerden, onlara kapıları açanlardan sormak zorundayız. Efendim cemaat okul açtı, çocuğunu gönderdin, neden gönderdin? 'Devlet memurluğundan atıyorum' O okula kim izin verdi, önce ondan soracaksın. Hedef şaşırtıyorlar, şaşırtılan hedefi iyi göreceğiz."
- "İnsan haklarını, demokrasiyi savunuyorum"
Gazetecilerin düşüncelerini aktarmak için yazı yazdıklarını, bunu isteyenin okuyup isteyenin de okumayabileceğini ama hapse atılmasının dünyaya anlatılamayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "100’ün üzerinde gazeteci var, demokrasi için büyük ayıptır. Hiçbir gazeteciye bunun yapılmasını istemeyiz. Kimleri savunuyorum biliyor musunuz? Hayatı boyunca CHP lehine tek satır yazmamış gazetecileri savunuyorum. Çünkü ben insan haklarını, demokrasiyi savunuyorum." dedi.
Kendilerine, "Düne kadar bunlar size karşıydı, e biz de karşıyız, hep beraber karşı olalım" denildiğini aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Nasıl karşı olacağız? Adalet ve demokrasi içinde. Yargılama mı? Adalet içinde yargılayacaksın. Balyoz ve Ergenekon olaylarında ne diyorlardı? O davaların savcılarını savunuyorlardı. Biz ne diyorduk; O davaların tamamı düzmecedir. Şimdi geldiler, davaların kumpas olduğunu söylediler. Peki hesabını veren oldu mu? 'Yanlış yaptık, özür dileyelim' diyen oldu mu? Bir ülkenin Genelkurmay başkanını terörist diye hapse attılar, biz bunları kabul edecek miyiz? Bunların hesabını sormayacak mıyız? Bunları düşünmeyecek miyiz? Bir milyonun üzerinde mağdur yaratıldı."
Kılıçdaroğlu, "Öğretmenlere sahip çıkın" dövizi taşıyan kişiye atıfta bulunarak, "Bir genç, öğretmenlere sahip çıkın diyor. Evet, öğretmenler başımızın tacıdır. Bütün öğretmenlere sahip çıkacağız. Düşüncesini açıkladı diye üniversite hocası hapse mi atılır? Benimsersiniz, benimsemezsiniz, katılırsınız, katılmazsınız. Ama üniversite her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı ortamlardır." dedi.
- "Her ortamda darbeye karşıyız"
Huzur içinde, barış içinde, terörün, mağdurun olmadığı bir Türkiye istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbeye, darbecilere elbette karşıyız. Çünkü darbeden en çok çeken parti CHP’dir. Mal varlıklarımıza el koydular, genel başkanlarımızı hapsettiler, gencecik fidanları idam sehpasına götürdüler. Her ortamda darbeye karşıyız. Darbeyi fırsat bilip karşı darbe yapanlara da karşıyız. Herkesin şu soruyu sorması lazım; neden ABD, Almanya, Japonya, Belçika’da darbe olmuyor ? Hem de 21. yüzyılda, neden olmuyor? Bir ülkede demokrasi yoksa, özgürlükler kısıtlıysa darbe ortamı vardır. O nedenle Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Bunun tek ilacı CHP’dir. CHP’nin iktidarda olduğu bir ülkede kimse darbeden bahsetmez. Çünkü herkes özgürce yaşar, yasak olmaz, gençler düşüncelerini özgürce dile getirir, her kurum kendi görevini yapar. Orduya, kışlaya ve adliyeye siyaset girmeyecek. Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü, üniversite özgürlüğünü sağlayacağız. Devlette liyakat getireceğiz, partizanlık yapmayacağız, her kuruşun hesabını topluma vereceğiz. Çünkü biz böyle bir anlayış ve inançtan geliyoruz. Bu ülkede huzur, barış olacaksa, terör olmayacaksa, Mustafa Kemal Atatürk’ün öngördüğü çağdaş medeniyet seviyesinde olacaksa bunun ilacı CHP’dir."
- "İzmir dünyaya örnek"
İzmir'in sadece Türkiye’nin değil dünyaya örnek bir duruşunun olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "İzmir dünyada sağlıklı gelişen belediyelerin başında geliyor. Bütün engellemelere karşı belediye başkanı İzmir'i sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın önemli sosyal demokrat kenti haline getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti teminat göstermeden bir şey alamaz. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi teminat göstermeden dünyanın her finans kuruluşundan kredi alabiliyor." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Ankara ve İstanbul’un daha yüksek bütçeleri, daha fazla devlet desteği bulunmasına rağmen metrolarını bitiremediğini, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının üstlenerek projeleri tamamladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ama İzmir hiçbir yerden yardım almadan, üstelik İstanbul'un yaptığı fiyatın üçte birine ve kendi imkanlarıyla yaptı metrosunu. Ne demektir bu; kazandığı her kuruşu İzmir için harcadı. Yerel yönetimler bizden sorulur. 800 bin metrekare kent ormanı, insan eliyle dikilen ağaçlarla yapıldı. Türkiyede bir ilk. Diğer belediyelerin elinde olsaydı ne olurdu? Oraya binalar dikilmişti. Avrupanın en büyük doğal yaşam parkı İzmir’de. Bunların sık sık 'Biz de yaptık' dedikleri şeylerin çoğunu biz çok önceleri yaptık. Bunları diğer kentlere de anlatmalıyız. Evet sosyal demokrat belediyeler her kuruşun hakkını veren ve insan odaklı çalışan belediyelerdir, o belediyelerde kul hakkı yenmez. Bunu herkes bilmeli."
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar da insana dokunan bir belediyecilik anlayışıyla hizmet verdiklerini, yerel yönetimleri resmi daire algısından çıkarıp, toplumun en büyük sivil toplum örgütü algısını yaratmaya çalıştıklarını söyledi. Akpınar, “Göreve geldiğinde bina diken değil, ağaç diken bir belediye başkanı olacağım dedi. Onların Hyde Park’ı varsa, bizim de halk parkımız var dedim. Karşıyaka kıskanılan bir şehir haline geldi.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından 10 projenin açılışı yapıldı, 5 projenin temeli atıldı.
- Çiğli'deki açılışlar
Kılıçdaroğlu, daha sonra Çiğli Belediyesince yaptırılan okul öncesi eğtim merkezi, spor tesislerinin açılış törenine katıldı.
"Cumhuriyet vazgeçilmezimizdir, Atatürk elbette vazgeçilmezimizdir, insanımız vazgeçilmezidir" diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'in kurucu değerlerini sahiplendiklerini, bunlardan uzaklaşıldığında sorunlar yaşandığını söyledi.
Darbeyi, dikta yönetimini yaşamamak için tek seçeneğin demokratik, özgürlükçü bir Türkiye olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, kadını, erkeği, yaşlısı, genciyle bunun arkasında durulması gerektiğini belirtti.
Kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılamayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın tacıdır. Türkiyenin huzura, birlikte yaşamaya, barış içinde yaşamaya, özgürlüğe ihtiyacı var. Ve dolayısıyla Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var. Hiçbir ayrım yapmadan, kimsenin ekmeğiyle oynamadan bu ülkede herkese hizmet etmek istiyoruz. Ailelerin iki derdi var, çocuğunu askere gönderirken can sağlığı, yaşı geldiğinde iş bulup bulamayacağı... İkisini de çözeceğiz iktidara geldiğimizde. Bu ülkede ayrımcı dil kullanmayacağız, kimseyle kavga etmeyeceğiz. Yeter ki Cumhuriyet'ten, demokrasiden, üretmekten, aştan işten yana olsun."
İlçedeki belediye yatırımlarının açılışını gerçekleştiren Kılıçdaroğlu, daha sonra Bergama ilçesine hareket etti.