SAKARYA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin, "Biz söyledik, parlamenter sistemi güçlendiriyorsanız buyrun gelin, destek olalım, her türlü desteği verelim. Daha demokratik bir anayasa istiyorsanız buyrun gelin her türlü desteği verelim ama ülkenin bölünmesine yol açacak bir düzenlemeye CHP bir kişi bile olsa TBMM'de izin vermeyeceğiz." dedi.
Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen "Tam Demokrasi ve Güçlü Bir Parlamenter Sistem" programına katılan Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorularını yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine, bir ülkenin rejimini o ülkenin tarihinin belirlediğini, Almanya'da 100 yıllardır eyalet, ABD'de kurulduğu günden bugüne başkanlık sisteminin bulunduğunu anımsatarak, "Başkanlık sisteminin tam anlamıyla uygulandığı yer var Amerika. Başkan en zayıf halkadır, eyaletlerin parlamentoları vardır, ayrıca kanun çıkarabilirler. Bizim özümüzde parlamenter sistem vardır Osmanlı'dan beri. 150 yıllık bir tarihi geçmişi var parlamenter sistemin. Biz bunu daha iyi çalıştırabilir miyiz, güzel hale getirebilir miyiz? Evet. Aksayan yönleri var mı, düzeltilmesi mümkün mü? Evet, bunları yapabiliriz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştüklerinde kendisine, "Bu anayasada sizin görevinizi yapmaya engel olan bir düzenleme var mı?" sorusunu sorduğunu belirterek, "Dedi ki 'hayır yok' ama bu anayasada değişmesi gereken kurallar, maddeler var. Sayın Davutoğlu da inanıyor ben de inanıyorum. Daha demokratik, özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.
Anayasa kitapçığını eline alan her vatandaşın, "Bu anayasa benim" demesi ve bu şekilde bunun hazırlanması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi diyorlar ki değiştirelim. Meclis Başkanı'na mektup yazdım ve dedim ki 'Anayasa değişecekse darbe hukukuyla beraber anayasanın bazı maddelerinin de değişmesi lazım. Anayasa'nın ilk dört maddesinin dokunulmasına karşıyız.' Bizim inancımıza göre bu ülkede 78 milyon vatandaş yaşıyorsa hepsinin vatansever olmasını istiyoruz. Başkanlığa bunun için karşıyız. Şimdi bir çalışma yapacaklar. Biz söyledik, parlamenter sistemi güçlendiriyorsanız buyrun gelin, destek olalım, her türlü desteği verelim. Daha demokratik bir anayasa istiyorsanız buyrun gelin her türlü desteği verelim ama ülkenin bölünmesine yol açacak bir düzenlemeye CHP bir kişi bile olsa TBMM'de izin vermeyeceğiz."
- "Adam öldürmekle bir sorun çözülmez"
Terör meselesinin Türkiye'nin en temel sorunu olduğunu, 35 yıldır çözülemediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"2 baldırı çıplak edebiyatıyla başladı, bugün belli şehirlere girilemiyor. Bu sorunu çözebilmek için samimi olarak masaya oturulması gerekli. 4 siyasi partinin lideri bir araya gelecek. Bunu sağlamak için TBMM Başkanı'ndan randevu istedim 15 gün önce. Mektup verdim ve '4 partinin genel başkanlarını çağırın ve görüşlerini alın' dedim. Adam öldürmekle bir sorun çözülmez, sorunun kaynağı siyasidir ve siyasi yönlerle çözülmesi lazım. Ülkenin birliği ve bütünlüğü içinde bu sorunun çözülmesi lazım. Sorunun çözümünde demokrasi, insan hakları bütün bunları dikkate almak lazım. Vatandaşın desteğini almak lazım. Kırıp dökerek olmaz."
- "Bakan Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözleri"
Bir vatandaşın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğu'na yönelik sözlerine ilişkin sorusunu yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Hayatımda en çok değer verdiğim insan annemdir. Ben tüm dertlerimi annemle paylaştım. Bakan konumunda olan birisi, bizim için fark etmez, bakandır. Bakan olarak görevini yapması lazım. Çıkıp şunu söylerse, 'Bir seferlik bir olay oldu. Bunu Ensar Vakfına niye yakıştırıyorsunuz? Bu doğru değil' dediği andan itibaren bu olmaz. O çocuklar bizim çocuğumuz. O çocukların aileleri, fakir aileler. Çocukları Ensar Vakfı ve KAİMDER'e yerleştiriyorlar. Bu yurtlar kanun dışı." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, vakıf ve derneklerin ilk ve ortaöğretim için yurt açmalarının yasak olduğunu aktararak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Belediyelerin de yurt açmaları yasak. Milli Eğitim Bakanlığı bizim fakir çocuklarımızın barınma ve beslenme ihtiyaçlarını giderecek. Ensar Vakfı ve KAİMDER diyor ki 'Bu yurtlar bizim değil'. Ben o ailelerin çocuklarına ve o ailelere sahip çıkmak zorundayım. Bakan, 'Olay çok ciddidir. Üzerine gidilmesi lazım. Bakanlık olarak hiçbir boşluk bırakmadan gerekeni yapacağız. Bu konuda vatandaşlarımız emin olsun' deseydi biz bir şey diyemezdik. Ama çocukları bırakıp, Ensar Vakfı'nı savunursanız bu doğru değil. 'Önüne yatmak' ne demek? deyimler sözlüğü açtım. Orada önüne sözcüğü ile başlayan deyimleri buldum. 'Önüne gelen', 'önüne düşmek', 'önüne geçmek', 'önüne katmak' ve 'önüne yatmak', bunlar böyle yazıyor. 'Önüne yatmak'ın iki anlamı var. Birinci anlamı, 'bir kimsenin önüne boylu boyunca uzanmak'. Örneğin, 'iş makinelerinin önüne yattı' cümlesi. İkinci anlamı ise bir kişi ya da kurumu korumak amacıyla imkanları kullanmak. Örneğin, 'Sen bildiğini yap gerekirse ben senin önüne yatarım'. Bu bir Anadolu deyimidir. Şimdi bunu aldılar tam cinsiyetçi bir yaklaşıma 'kadına hakaret' dediler, bunun kadına hakaretle bir ilgisi yok. Gayet açık ve net. Siz çocukların hakkını savunacaksınız, Ensar'ın değil."
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında bir partili, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un kendisi hakkında dava açtığını ileri sürerek, "Partiden istifa ediyorum" diye bağırıp, ardından da salonu terk etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Adapazarı ilçesindeki bir otelde basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda meslek odaları başkanlarıyla bir araya geldi.