TBMM (AA) - Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ, "Bahçeli'nin hezeyanları, yalancı ihbarcılığı da beni 'başkanlık' adı altında özerk bölgeci bir anayasanın önünü açan girişimin karşısında susmaya ve suç ortağı olaya itemeyecektir. Aile geleneğimizdir, inandığımızı ölümle tehdit edilsek bile sonuna kadar savunuruz." dedi.
Özdağ, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, 22 Aralık 2016 tarihinde değişik dönemlerde MHP milletvekilliği yapanların yer aldığı bir heyetle KKTC'nin başkenti Lefkoşa'yı ziyaret ettiklerini ve bir dizi temaslarda bulunduklarını söyledi.
Ziyaretleri kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştüklerini anımsatan Özdağ, Akıncı dışındaki tüm muhattaplarının adaya ilişkin yürütülen görüşmeler nedeniyle endişe içinde olduklarını, görüşmelerin "Kıbrıs'taki Türk toplumunun tasfiyesinin önünü açan ve KKTC'nin varlığını tehdit eden" bir nitelik taşındığında hemfikir olduklarını anlattı.
Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay ile de görüştüklerini anımsatan Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin Büyükelçi Kanbay'ın Kıbrıs konusundaki önerilerine değer vermesi gerektiğini kaydetti.
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın da Türk ve Rum kesimi arasındaki görüşmelere ilişkin kapsamlı açıklamalarda bulunduğunu, "Rumların çatışma dönemleri dışında hiçbir sivil Türkü öldürmediğini" iddia ettiğini anlatan Özdağ, şöyle devam etti:
"Akıncı'nın pozisyonu; Kıbrıs'ta Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar değil Kıbrıslıların olduğu şeklindeki kabule dayanıyor ve bu çıkış noktası hatalı adımların beraberinde gelmesine neden olur. Türklerin azınlık, Rumların çoğunluk olduğu, Türklerin 1974'ten sonra hakettiklerinden fazlasını aldığını ve bundan dolayı bir şeyler alabilmek için toprak vermek, egemenlikten vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyor. Böyle hareket edince Akıncı, Kıbrıs'ın bir Helen ve Rum adası olması sürecinin önünü açıyor.
Akıncı'ya şunu söyledim; 'Siz Sayın Akıncı artık tarihi bir figürsünüz. Bundan bin sene sonra da Türk tarihi sizden bahsedecek. Tarihe iki şekilde geçebilirsiniz, devletini ve milletini satan bir hain, devletini ve milletini refaha, güvene ulaştıran devlet adamı. Bizim tercihimiz sizin ikinci şekilde tarihe geçmenizdir dedim. Dilerim öyle geçer. Akıncı'nın seçim kampanyası sırasında adaya kimler geldi. Kimler ev ev dolaşıp propaganda yaptı, hangi para kaynaklarını getirdi, bunların FETÖ ile ilişkileri nelerdir? Bunu, Cumhurbaşkanı ve Başbakan bir araştırma konusu yapsın."
Özdağ, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu talebinde bulunduğunu ve Erdoğan ile görüşmesi halinde bu hususları aktaracağını söyledi.
-Gaziantep'e asker hastanesi önerisi
Ümit Özdağ, Fırat Kalkanı harekatında Türk Silahlı Kuvvetlerinin karşılaştığı sıkıntıları daha önce dile getirdiğini hatırlatarak, kumanya ve askerlerin kıyafetlerine yönelik eksikliklerin giderildiğini söyledi.
Gaziantep'te sadece askerlerin tedavisinin yapılacağı bir hastaneye ihtiyaç bulunduğunu savunan Özdağ, bölgedeki doktorlarla görüşmesinde "PKK'lı hemşireler var, biz güvenmiyoruz" dediklerini, böyle bir ortamda yaralı askerlerin tedavisinin sadece askerler için hazırlanmış bir hastanede yapılmasının en doğru olacağını kaydetti.
Özdağ, Gaziantep'te bulunan ve eskiden FETÖ mensuplarına ait bir hastanenin askeri hastaneye dönüştürülmesi teklifinde bulundu.
-"MHP milletvekilleri bir özerklik ve dikta anayasasına evet demeyecekler"
Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisini FETÖ'cü olmakla itham ettiğini belirterek, Kasım 2006 tarihinde MHP Genel Başkanlığına aday olduğu dönemde de Bahçeli tarafından yabancı istihbaratlarla alakalı olduğu iddiasında bulunulduğunu, Temmuz 2008 tarihinde de MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır tarafından "Ergenekoncu" olarak suçlandığını anlattı.
Özdağ, "2011 yılında beni partiye davet eden, yakama MHP rozetini takan Devlet Bahçeli olmuştur. Bahçeli, rakip gördüğü insanları dönemin popüler terör örgütleriyle ilişkili göstermeye çalışıyor. Bu basit ve yakışıksız bir yöntem." değerlendirmesinde bulundu.
Ümit Özdağ, "Rahmetli babam Muzaffer Özdağ, rahmetli Alparslan Türkeş ile birlikte idam talebiyle yargılanmış, mahkemede yaptıkları savunmaları 'Savunmalar' adlı kitapta yayınlamışlardır. Bahçeli'nin hezeyanları, yalancı ihbarcılığı da beni 'başkanlık' adı altında özerk bölgeci bir anayasanın önünü açan girişimin karşısında susmaya ve suç ortağı olmaya itemeyecektir. Aile geleneğimizdir, inandığımızı ölümle tehdit edilsek bile sonuna kadar savunuruz." dedi.
Bir gazetecinin, anayasa değişikliği teklifine "hayır" diyeceğini açıklayan MHP Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir hakkında FETÖ ile bağlantısı olduğu iddialarının dile getirildiğini anımsatması üzerine Özdağ, "Ben bunlara sadece güler geçerim. Siyaset böyle zavallıca yapılmamalı. Siyasetin adamca, insanca, ahlak zemininde korkmadan yapılması gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Özdağ, MHP'li Koçdemir'in çıkışını da "Daha bakın kimler kimler çıkacak, göreceksiniz. Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri, bir özerklik ve dikta anayasasına evet demeyecekler." şeklinde değerlendirdi.