ANKARA (AA) - Seçim meydanlarında sık sık gündeme gelen ve partilerin seçim beyannamelerinde yer alan dokunulmazlıkların kaldırılması süreci, 17 Mart 2016 tarihinde TESK Genel Merkezi'ni ziyareti sırasında o dönem Başbakanlık görevinde bulunan Ahmet Davutoğlu'nun "hodri meydan" çıkışının ardından hız kazandı. Nisan ayında AK Parti'nin Meclis Başkanlığı'na sunduğu anayasa değişikliği teklifi 20 Mayıs'ta halk oylamasına gerek kalmadan Meclis'te 376 oyla kabul edildi.
Siyasetin her döneminde partiler arasında tartışma konusu olan "milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması" konusunda en somut çıkış, 17 Mart 2016 tarihinde TESK Genel Merkezi'ni ziyareti sırasında o dönem Başbakanlık görevinde bulunan Ahmet Davutoğlu tarafından yapıldı.
"Hodri meydan" diyen Davutoğlu, "Gelin dokunulmazlıkları hep beraber kaldıralım. Yani bugünkü çağrımız hiçbir parti ayrımı gözetmeden, şu anda Meclis'te dosya olarak bekleyen 506 dokunulmazlık fezlekesi var, hepsini birden kaldıralım. AK Parti'nin çekinecek hiçbir dosyası yoktur. Hiç çekinmiyoruz." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de aynı gün yaptığı açıklamayla Meclis'e gelmesi halinde dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek vereceklerini açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise seçim beyannamesinde de yer alan "kürsü dokunulmazlığı hariç tüm dokunulmazlıkların kaldırılması" çağrısını sürekli gündemde tuttu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, o dönemki tartışmalara, 5 Mart 2016'da yaptığı "Yüzlerce defa açık çek verdik hükümete, 550 milletvekilinin tamamının dokunulmazlığını kısıtlayalım. Anayasa maddesini değiştirelim, dokunulmazlıkların tamamını kısıtlayalım hepimiz için" sözleriyle katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 20 Mart'ta katıldığı bir toplantıda, terörist cenazesine katılan HDP'li milletvekiline yönelik tepkisini dile getirdikten sonra yargıya ve Meclis'e şu sözlerle çağrıda bulundu:
"Bütün bunlarla ilgili bu ülkede siyaset bariyer olmaktan çıkmalı ve oraya yargı elini koymalıdır. Atılması gereken adım da budur diye ben inanıyorum, böyle düşünüyorum. Bu konuda da öyle zannediyorum ki şu anda Sayın Başbakan'ın açmış olduğu bu yolda, atmış olduğu bu adımla herhalde ana muhalefet partisi de kararını verecektir. Öbür tarafta inanıyorum ki MHP de sayın genel başkanları, birkaç bu konuda olumlu açıklamaları da oldu. Onlar da bu kararı verecekler. Böylece buradan, parlamentodan ben ciddi bir kararın çıkacağını zannediyorum. Çünkü bu işin önünün açılması lazım."
- Halk oylamasına gerek kalmadan teklif TBMM'de kabul edildi
Siyasi partilerden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gelen bu açıklamaların ardından AK Parti 316 milletvekilinin imzasıyla, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin teklifi 12 Nisan 2016'da Meclis Başkanlığı'na sunuldu. Teklifin, "çetin" geçen komisyon görüşmelerinin ardından, hakkında dosya bulunan milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasının yolunu açan Anayasa değişikliği 20 Mayıs'ta halk oylamasına gerek kalmadan 376 oyla kabul edildi.
Milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili teklif TBMM'de 17 ve 20 Mayıs'ta olmak üzere iki turda görüşüldü. 20 Mayıs'taki ikinci turda son olarak değişikliğin tümü oylandı. Oylamada, 376 kabul, 140 ret, 5 çekimser, 7 boş oy kullanıldı. 3 oy da geçersiz sayıldı.
Teklifin Meclis'te kabul edildiği gün HDP Eş Başkanı Demirtaş Meclis'te yaptığı açıklamada "Ben dahil hiçbir arkadaşımız kendi ayağımızla tıpış tıpış hiçbir şey olmamış gibi savcılıklara mahkemelere gitmeyeceğiz. Ya tutuklama çıkaracaksınız, ya yakalama, ya zorla getirme" ifadelerini kullandı.
Teklifin yasalaşmasının ardından, HDP ve CHP milletvekilleri bu kez değişikliğin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin Anayasa Mahkemesine başvurdu. Yüksek Mahkeme iptal başvurusunu 3 Haziran'da reddetti.
Yüksek Mahkeme ret gerekçesinde "Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun esas yönünden denetimi olanaksız olup, şekil yönünden ise 148. maddede belirtilen çerçeve içinde denetlenebilmesi mümkündür. Anılan maddeye göre Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından denetimi teklif ve oylama çoğunluğu ile ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır" değerlendirmesini yaptı.
- Milletvekillerine "dokunmada" söz artık yargının
Adalet Bakanlığı, TBMM tarafından iletilen dokunulmazlık dosyalarının tamamını 22 Haziran'da ilgili savcılıklara göndermeye, dosyaları inceleyen savcılıklar ise söz konusu milletvekillerini ifade için çağırmaya başladı.
Anayasa değişikliğinin ardından, yargıdan gelen bu çağrılara uyan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 13 Temmuz'da, AK Parti Adana Milletvekili Ünüvar 14 Temmuz'da, eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal 3 Ağustos'ta ifade vermeye giderken, HDP'liler ifade vermeyi kabul etmedi.
- İfade vermeye gitmeyen HDP'lilere operasyon
İfade vermeye gitmeyen ve aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Yüksekdağ'ın da bulunduğu HDP'li bazı milletvekiller ise Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Van, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda DTK, KCK ve 6-8 Ekim olaylarına yönelik soruşturmalar kapsamında bu sabaha doğru gözaltına alındı.
Gözaltına alınan HDP milletvekilleri hakkındaki fezlekelerde "öldürmeye teşebbüs", "örgüte üye olmak", "teröristleri operasyonların sürdüğü yerden kaçırma ve tedavi ettirmeye yardımcı olma" suçları yer alıyor.
Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Van ve Bingöl cumhuriyet başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda gözaltına alınan HDP milletvekillerinin terör suçlarıyla ilgili çok sayıda fezlekesi bulunuyor.