ANKARA (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Altını çizerek belirtiyorum, HDP dahil olsa bile dört siyasi parti bir araya gelip yine tek başına anayasa yapamaz, bırakın üç partiyi. Toplumu katmamız lazım. Parlamento dışındaki toplumsal grupları anayasa yapım sürecine katmamız lazım." dedi.
Aralarında HDP'nin de olduğu bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği adı altında bir platform oluşturdu.
Alba Otel'de düzenlenen basın toplantısında, hazırlanan ortak metni okuyan KESK Başkanı Lami Özgen, şu görüşlere yer verdi:
"Faşizme, darbelere ve OHAL’e karşı güçlerimizi birleştiriyoruz. Hangi siyasal görüş, kimlik ve inançtan olursa olsun ezilenlere, emekçilere, gençliğe ve tüm ötekileştirilenlere yönelik her tür saldırı, baskı ve şiddete karşı birlikte durmak için, emek, barış ve demokrasiden yana güçler olarak gelecek güzel günlere duyduğumuz inançla umudu, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmek için yan yana geldiğimizi, omuz omuza verdiğimizi, Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği’ni oluşturduğumuzu duyuruyoruz."
- "Anayasa yapamazlar"
Platformun toplantısına katılan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
Demirtaş, yarın üç parti temsilcilerinin bir araya gelerek anayasa değişikliği konusunda bir toplantı yapacağının hatırlatılması üzerine, şunları aktardı:
"Anayasanın ne olduğunu bilmeyen, ne demek olduğunu idrak edememiş bir anlayışla anayasa yapmaya çalışmak çok garip bir durum. Anayasa, toplumsal sözleşme demek, toplumun ekseriyetinin bir araya gelerek karşılıklı devletle sözleşme yapması ya da toplumun kendi arasında bir sözleşme yapması demektir. Toplumun çok önemli bir kesimi dışarıda tutularak ortaya konulacak bir düzenleme ile 'anayasa yaptık' demenin hiçbir karşılığı yoktur.
Üç parti bir araya gelebilir, kendi bilecekleri iştir ama yapacakları şey, toplumsal sözleşme anlamında bir anayasa olmayacaktır. Bir norm olarak anayasada değişiklik yapabilirler, parmak sayıları yetiyor ama toplumu bütünlüklü olarak buluşturacak, birleştirecek bir anayasa yapmanın biricik yolu parlamento içindeki partiler değil, parlamento dışındaki siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, kadın, emek ve çevre örgütlerini de katarak yeni bir anayasa yapmaktır, tek yol budur. Bunun dışında yapılacak her şey anayasa değil, sahte, göstermelik, antidemokratik, tıpkı Kenan Evren'in yaptığı gibi, üstten, tepeden inme bir anlayışla anayasa yapma girişimi ve çalışması olur. Altını çizerek belirtiyorum, HDP dahil olsa bile dört siyasi parti bir araya gelip yine tek başına anayasa yapamaz, bırakın üç partiyi. Toplumu katmamız lazım. Parlamento dışındaki toplumsal grupları anayasa yapım sürecine katmamız lazım."
- "Devleti paylaşma konusunda konsensüs arıyorlar"
Üç siyasi partinin yargı ile ilgili konularda bir düzenleme yapmak istediğini vurgulayan Demirtaş, "Bu da şunu gösteriyor; darbe girişimi sonrasında devletten tasfiye edilen darbeciler veya Gülen örgütüne bağlı kişilerin yerine CHP, MHP ve AKP'li bir kadrolaşma yaratılacak. Bu konuda üç parti, devleti yeniden paylaşma, devleti yeniden ele geçirme konusunda bir konsensüs arayışı içerisindeler. Üçünün bir araya gelip anayasa yapma gayreti de bundan ibarettir." ifadesini kullandı.
Demirtaş, özgürlükçü bir anayasa yapma sürecine destek vereceklerini ancak böyle bir anlayışla anayasa yapılamayacağını bildirdi.
- Dokunulmazlık
Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından yaşanan hukuki sürece ilişkin bir soru üzerine, yargı sürecinin işlediğine işaret etti.
Cumhuriyet savcılarının tebligatlar yaptığını ve ifadeye çağırdığını belirten Demirtaş, "Cumhurbaşkanı'nın olur olmaz yerde yargıya talimat vermesi zaten anayasaya aykırı, zaten suçtur. Bu suçu işlemeye ısrarla devam etmesinin de bir anlamı yok. Kendisinin şunu bilmesi lazım; bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok. Bizi öyle yargıyla margıyla, sahte suçlamalarla, sahte iddianamelerle, uyduruk suçlarla falan korkutamazsın." dedi.
Terör örgütü PKK'nın yöneticilerinden Cemil Bayık'ın "Eylemleri şehirlere taşıyacağız" şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması ve dün Diyarbakır ve Mardin'deki gerçekleştirilen saldırılara ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Demirtaş, HDP olarak şiddete dönük hiçbir çatışmayı kabul etmediklerini ifade etti.
Demirtaş, "Asla şu veya bu şekilde mazur görebileceğimiz, kabul edebileceğimiz bir eylem değildir, kesinlikle kınadığımızı altını çizerek ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Demirtaş, bu ülkenin gereğinden fazla kan ve gözyaşı gördüğünü belirtti.
Bir soru üzerine cezaevlerini kısmen boşaltacak af benzeri bazı düzenlemelerin tartışılabileceğini ancak parlamentoda grubu olan partilerin bir araya gelerek bu önemli konuyu ele alması gerektiğini savunan Demirtaş, ne TBMM'ye ne de partisine şu ana kadar böyle bir teklif ulaşmadığına değindi. Demirtaş, teklifin parlamentoya hükümet tarafından sunulması halinde oturup değerlendirebileceklerini kaydetti.
Demirtaş, Ceylanpınar'da uyurken şehit edilen iki polis memuru ile ilgili dosyanın yeniden açılmasını ve bu ve benzeri olayların Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgisinin araştırılmasını istedi.