TBMM (AA) - HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, "Kalıcı bir anayasa ancak barışı hedeflemekle mümkün olabilir. Biz, barış ve çözüm anayasasını öneriyoruz. Demokratik, çoğulcu bir anayasa, çözümü ve barışı hedefleyen bir anayasa bizim parolamız budur." dedi.
HDP'nin Anayasa Komisyonu üyeleri Mardin Milletvekili Mithat Sancar ile Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili Garo Paylan ile Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek, anayasa çalışmaları ve güncel konularda açıklamalarda bulundu.
Sancar, 15 Temmuz'da FETÖ'nün darbe girişiminin ardından AK Parti, CHP ve MHP'nin anayasa değişikliği çalışması yapmaya başladığını anımsatarak, bir anayasanın güçlü toplumsal meşruiyetinin geniş katılımla demokratik olacağını vurguladı.
Anayasa konusunda HDP olarak strateji belirlediklerini, anayasa yapımında esas alınması gereken temel ilkelere ilişkin metin hazırladıklarını ve yapılan son çalışmaların ardından eş genel başkanların bunu kamuoyu ile paylaşacaklarını anlatan Sancar, "Türkiye'nin çatışmalı, aşırı kutuplaşmış ülke olduğu gerçeğini inkar etmek mümkün değil. Bu tür toplumlarda anayasa yapmak zordur." dedi.
Kalıcı bir anayasanın öncelikle geniş tabana oturması gerektiğine dikkati çeken Sancar, "Bütün tarafları kapsayan bir siyasal mekanizma oluşturmanız gerekiyor. Mutabakat ve uzlaşma her bir tarafın kendi tutumunu yumuşatmasıyla, belli taleplerini gözden geçirmesi, bazılarından vazgeçmesiyle mümkün olabilir. Anayasanın dinamik, katılıma açık, şeffaf olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Sancar, demokratik bir anayasanın ancak demokratik ortamda yapılacağını vurgulayarak, "Demokratik ortamda geniş katılımla, sağlıklı müzakerelerle yapılan anayasalar daha özgürlükçü ve barışı teşvik eden bir nitelik taşırlar. Anayasayı sadece belli bir dönemde, konjonktürel sorunları aşmak için bir araç gibi kullanmak tehlikeli yaklaşımdır. Kalıcı bir anayasa ancak barışı hedeflemekle mümkün olabilir. Biz, barış ve çözüm anayasasını öneriyoruz. Demokratik, çoğulcu bir anayasa, çözümü ve barışı hedefleyen bir anayasa bizim parolamız budur." diye konuştu.
HDP'li Sancar, 1921 Anayasası'nın yapım sürecinin ilham alınarak yeni anayasa çalışmalarının gerçekleştirilmesi önerisinde bulundu. Sancar, 1921 Anayasası'nın halk egemenliğine uygun bir süreçte, halk egemenliği ve yerel demokrasi ilkesini buluşturarak yapıldığını anlattı.
- "Anayasa görüşmeleri böyle olmaz"
HDP Adana Milletvekili Beştaş da AK Parti, CHP ve MHP'nin yaptığı anayasa değişiklik çalışmalarının resmi olmadığını, kendilerinin süreçten basın aracılığıyla haberdar olduklarını belirterek, "Çalışma HDP olmadan, Meclis'te grubu bulunan parti bulunmadan devam ediyor. Eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu, toplumun farklı katmanlarını kapsayan bir anayasa talebimiz her zaman olduğu gibi bugün de orta yerde duruyor. Biz, kendi çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 3 partinin kapalı kapılar ardında, ne görüştüklerini toplumla paylaşmayan tutumları anayasa yapım sürecine, anayasa ruhuna uygun değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Beştaş, 3 partinin yaptığı anayasa çalışmalarında tutanak tutulmamasını da eleştirerek, "Görüşmelerin, darbe girişiminden sonra belirli pazarlıkları kapsadığını bilmek için çok da farklı bir okumaya ihtiyaç yok. Anayasa görüşmeleri böyle olmaz. Kürt'süz bir anayasa olamaz, içinde Kürtleri barındırmayan, Alevilerin haklarını, özgürlüklerini, kadının eşitliğini kapsamayan anayasa demokratik anayasa olamaz." dedi.
HDP'nin dışlandığı anayasa görüşmelerinin de meşruiyeti olmadığını savunan Beştaş, 3 partinin yaptığı anayasa değişikliği çalışmasının toplumda karşılık bulamayacağını öne sürdü.
- Hakkari ve Şırnak'ın il statüleri
HDP Kars Milletvekili Bilgen de bir soru üzerine, TBMM Genel Kurulunda görüşülen torba tasarıdan Hakkari ve Şırnak'ın il statüsünden çıkarılması ile ilgili düzenlemenin geri çekilmesinin olumlu olduğunu belirterek, "Parlamentonun görevi toplumsal talebi, iradeyi dikkate alarak yasa yapmaktır. Hakkari ve Şırnak’ın il olmaktan çıkarılmasıyla ilgili iradenin kime ait olduğunu biliyoruz. Ama halkın, o şehirlerdeki yaşayanların iradesi olmadığını biliyoruz." dedi.
Bilgen, "belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili maddenin de geri çekilmesini olumlu bulduklarını" ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un Suriye politikasına ilişkin yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine de Bilgen, Suriye'deki kaosun devam etmesinin başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelerin hepsi için ciddi riskler taşıdığını söyledi.
Kurtulmuş'un ifadelerinin sevindirici olduğunu vurgulayan Bilgen, "Türkiye, Esad konusundaki kırmızı çizgilerini gözden geçirerek, sorgulayarak iyi bir iş yapıyor." dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ise Genel Kuruldaki tasarının 23. maddesindeki belediye taşınmazlarına güvenlik gerekçesiyle el konulması maddesinin tekrar görüşüleceğini belirterek, bu düzenlemeyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının terör nedeniyle zarar gören şehirleri imar etmesine yönelik maddelerin kendileri için önemli olduğunu söyledi.