TBMM (AA) - HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Ülkenin her köşesinde onlarca insanın hayatını kaybettiği saldırılara maruz kalıyoruz. Güvenlik güçlerinin önlem alması gerekirken her saldırıdan sonra fatura, muhalif kesime çıkarılıyor." dedi.
Baydemir, partisinin diğer Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısına yeni yılı kutlayarak başladı.
2016 yılının insan hakları, demokrasi ve özgürlükler açısından kayıp bir yıl olduğunu belirten Baydemir, 2017 yılının yaşananlardan dersler çıkarılan daha iyi bir yıl olması dileğinde bulundu.
Baydemir, Türkiye'nin yeni yıla da barbar bir örgütün insanlıkla bağdaşmayan katliamıyla girdiğini ifade ederek, "Ülkenin her köşesinde haftada neredeyse iki kez onlarca insanın hayatını kaybettiği saldırılara maruz kalıyoruz. Bu bir realitedir. Güvenlik güçlerinin önlem alması gerekirken her saldırıdan sonra fatura, muhalif kesime çıkarılıyor." diye konuştu.
Partisinin yöneticileri ve üyelerine yönelik sistematik gözaltılar yaşandığını, Şanlıurfa'da da çok sayıda gözaltı olduğunu, gözaltına alınanların hukuksuzluğa maruz kaldığını öne süren Baydemir, yaşananlara bir an önce son verilmesini istedi.
Baydemir, HDP'ye yönelik maksatlı operasyonlarla bir basiretsizliğin gölgelenmeye, üzerinin örtülmeye çalışıldığını iddia etti.
Partisinin güvenlik güçlerince arama yapılan Şanlıurfa Ceylanpınar ilçe binasına ait olduğunu belirttiği bazı fotoğrafları basın mensuplarına gösteren Baydemir, binadaki tüm kapıların kırıldığını, eşyalara zarar verildiğini öne sürdü.
Böyle bir arama yönteminin kabul edilemeyeceğini, hukuki de olmadığını savunan Baydemir, "Bu hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz. Hiçbir yer aramadan muaf değildir. Ama aradığınız yere düşmanca bir muamele yapmaya da kimsenin hakkı yoktur." diye konuştu.
Ayhan da Türkiye'nin olağanüstü dönemlerden geçtiğini, hukukun ve demokrasinin askıya alındığını belirtti.
Partileri üzerinde demokratik siyaseti tasfiye etmeye yönelik bir operasyon yürütüldüğü iddiasında bulunan Ayhan, bunun aslında tüm muhalefeti susturmaya yönelik bir yaklaşımın tezahürü olduğunu savundu.