TBMM (AA) - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, "Yurtta Sulh Konseyi ya da halen kayıp o konseyin bir numarası, nasıl bir anayasa isterse şimdi bu parlamento, ancak onların hayal edebileceği bir anayasa yapıyor." dedi.
Bilgen, HDP TBMM Grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Meclisin tarihin en zor günlerini yaşadığını belirten Bilgen, Meclisin kendi kendini işlevsizleştirmesi konusunda bir adımın daha attırıldığını ifade etti.
Ayhan Bilgen, "Sayın Cumhurbaşkanı, aslında bu paketi toplumun önüne koyarak parlamentodan, siyasetten, siyasi partilerden de rahatsızlığını ortaya koyuyor." diye konuştu.
Türkiye'nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu, ekonomide ciddi bir kriz yaşandığını savunan, dolar kuru ve işsizlik rakamlarına değinen Bilgen, "İster simit, ekmek hesabı, ister hamburger hesabı yapın, sonuç itibarıyla ekonomi kötü durumdadır." ifadesini kullandı.
Anayasa değişikliği teklifinin Genel Kurul görüşmelerini anımsatan Bilgen, şunları söyledi:
"Bu kadar ağır bir ekonomik tablo karşısında bu parlamento geçen haftayı tümüyle bir kişi için yeni bir anayasa yapma çabasıyla geçirdi. Biri birini ısırdı, biri birine hakaret etti. Birinin kolu kırıldı, bir tarafta kürsü yıkıldı, öbür tarafta mikrofon kayboldu. Geçen haftanın özeti budur."
15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Meclisin tadilatının halen bitmediğini anlatan Bilgen, tadilatın neden tamamlanmadığını milletvekilleri olarak bilmediklerini kaydetti.
- "15 Temmuz öncesi de sonrası da darbenin parçası"
Anayasa değişikliği sürecini eleştiren Ayhan Bilgen, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yurtta Sulh Konseyi ya da halen kayıp o konseyin bir numarası nasıl bir anayasa isterse şimdi bu parlamento, ancak onların hayal edebileceği bir anayasa yapıyor. Parlamento darbecilerin isteyebileceği, hayal edebileceği bir anayasayı bu topluma, bu ülkeye, millete layık görüyor, sonra da dönüp darbeyle mücadele etmekten söz ediyor. Bu baştan aşağı yalandır, kandırmacadır. 15 Temmuz'un öncesi de sonrasında yapılanlar da darbenin bir parçasıdır. Bu parlamento, bir kez daha çıkarılmaya çalışılan bu anayasal düzenlemelerle yeniden darbeye maruz bırakılıyor.
Bir muhalefet partisi diğerinden randevu istiyor. O muhalefet partisi randevuyu veriyor, sonra da arkasından 'Twitter'da Allah ne verdiyse, ağzından, parmağından ne döküldüyse onu yazıyor. Yani, 'ister gel ister gelme. Gelmezsen sevinirim' diyor. Eğer muhalefet partileri arasındaki iletişimsizlik, tahammülsüzlük bile bu düzeydeyse, bu ülke birileri tarafından el birliğiyle yeni darbe koşullarına sürükleniyor demektir. Biz bunu asla istemiyoruz."
Erken seçim tartışmalarına da değinen Bilgen, "Seçim korkulacak bir şey değil. Biz halkla birlikte olmaktan, onların iradelerini, rızalarını, onaylarını görmekten memnuniyet duyarız." diye konuştu.
Milletvekillerinin "Her an seçim olabilir" denilerek korkutulduğunu ileri süren Bilgen, "'Korkunun ecele faydası yok' derler. Ben tam tersini düşünüyorum. Eğer, buradan, bu paketi geçirirlerse o bir türlü kendi içlerinde yapamadıkları Bylock operasyonunu yapmak için elleri daha fazla güçlenecek. Onun için korkan, kendini saklayan, kendi geçmişini örtünce devekuşunun toprağın altına gömüldüğü gibi etrafında kendisini görmediğini, bilmediğini sanan milletvekilleri için aslında son kavşaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bilgen, anayasaya değişikliği teklifine "Hayır" demek için çok nedenlerinin olduğunu, kendilerinin "Gizli evet" verecekleri yönünde dedikoduların yapıldığını belirterek, "Biz emek ve demokrasi için, halklar ve özgürlükler için 'hayır' diyeceğiz." dedi.
Öte yandan, grup toplantısına milletvekilleri yakalarında "Hayır" yazan kokartlarla katılırken, salonda bulunan sinevizyon perdesine de "Hayır" yazısı yansıtıldı.
Grup toplantısına katılanlar üzerinde, "Ortak vatan için hayır", "Adalet için hayır", "Barış için hayır", "Özgürlük için hayır", "emek için hayır", "demokratik Cumhuriyet için hayır" yazılarının bulunduğu dövizleri taşıdı.