TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, 669 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin görüşmelerine başlandı.
MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, 669 sayılı KHK'nın tümü üzerinde grubu adına yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'da yapılan darbe girişimini bir işgal girişimi olarak gördüklerini, bu kapsamda FETÖ ile mücadeleyi desteklediklerini belirtti.
Hükümetin mücadele yöntemini eleştiren Usta, şöyle konuştu:
"Hükümet FETÖ ile mücadelede stratejik bir hata yaptı. Darbe girişimi sonrasında FETÖ'yü temizleme mücadelesine üst düzeyden başlaması gerekirken, en alt düzeye inerek bir mücadele sistemi benimsedi ve bugün, belki de sayısı 200 bini bulan kamu görevlisi veya özel sektörde çalışan, bu FETÖ'nün değişik birimlerinde çalışan insanlar ya açığa alındı ya ihraç edildi veya okulları kapatıldı. Dolayısıyla, bir defa, adalet sistemi ciddi yük altına girdi ve şu anda işler yürümez hale geldi. Türkiye'de normal adalet sistemi çalışmıyor, hatta FETÖ'yle yapılan mücadele kapsamındaki işler de hiçbir şekilde çalışmıyor çünkü iş arttı."
Usta, FETÖ'nün siyasi ayaklarının ortaya çıkarılmasının hükümet için bir samimiyet testi niteliği taşıyacağını da ifade etti.
FETÖ ile mücadelede kimler zaafiyet gösterdiyse, bir bir ortaya çıkarılması ve cezalandırılması gerektiğine işaret eden Usta, "Yıllardır vatansever gençler işsiz gezerken FETÖ'cüleri askeri ve sivil bürokrasiye yerleştirenler mutlaka kanun önünde hesap vermelidirler ve bu çerçevede FETÖ'yle mücadele en sert şekilde sürdürülmeli, hiçbir şekilde sulandırılmamalı, esnetilmemeli, gevşetilmemelidir." diye konuştu.
Usta, FETÖ ile mücadele edilirken yöntemin hukuki olması gerektiğini vurgulayarak, "İstismar olacak" diye mağduriyet yaratılmaması, Türkiye'nin gelecek yıllarını ipotek altına alacak şekilde devlete küslüğe neden olunmaması gerektiğini bildirdi.
- "Astsubaylara dedektörle paşa arattınız"
CHP Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt da görüşülen kararnamenin 2 bin 100 yıllık yazılı tarihi olan Türk ordusunu yeniden düzenlediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Türk ordusunu yeniden düzenliyorsunuz. Ne yaptınız? Genelkurmayı Cumhurbaşkanlığına, Yüksek Askeri Şurayı Başbakana, kuvvet komutanlıklarını Milli Savunma Bakanlığına, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığını İçişleri Bakanlığına, okulları Milli Eğitim Bakanlığına, hastaneleri Sağlık Bakanlığına ve yargısını da Adalet Bakanlığına. Yediye böldünüz orduyu, hiçbir komuta bütünlüğü bırakmadınız ve bu ordu şimdi Suriye'de savaşıyor."
Türk ordusunun üniformasının sıradan bir üniforma olmadığını, zaferlerle, kan, ter ve gözyaşı ile bezeli olduğunu belirten Bozkurt, kürsüden 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Anıtkabir'e girişlerinde üzerleri aranan askerlere ilişkin bir fotoğrafı gösterdi.
Bozkurt, "Türk ordusunun generallerine potansiyel terörist muamelesi yaptınız, Anıtkabir'in kapısında astsubaylara dedektörle paşa arattınız. O paşalar kim biliyor musunuz? 'Size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum' diyen ve kurşunun üzerine koşarak giden Türk ordusunun paşaları." ifadelerini kullandı.
İktidarın asıl amacının KHK'ler ile yeni bir rejim inşa etmek olduğunu ileri süren Bozkurt, samimi bir mücadelenin terör örgütünün siyasi bağlantılarının ortaya çıkarılması ile başlaması gerektiğini anlattı.
Bozkurt, "Derdiniz FETÖ falan değil. Eğer derdiniz FETÖ olsaydı ilk olarak o FETÖ'ye vücut veren siyaset erbabından işe başlardınız, siyaset esnafından işe başlardınız, siyasetçi kılığıyla gezen hainlerden işe başlardınız. Oradan başlamadınız. 672 ile bir meşru yasal sendikaya üye olmuş gariban öğretmenden başladınız." diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da Bozkurt'un konuşmasının ardından, sataşma nedeniyle söz aldı.
Ülkede 14 yıldır tek başına iktidarda olan bir partiden "Din devleti kuracaksınız" diyerek, laiklik eleştirileri yaparak söz etmenin tutarlı ve gerçekçi bir yaklaşım olmadığını belirten Bostancı, muhalefet temsilcilerinin konuşmalarında sürekli Hitler dönemine gönderme yapmalarının da anlamsız olduğunu kaydetti.
Bostancı, "Sürekli bir Hitler göndermesi yapılıyor. Maalesef bunu yapanlar tarih bilmiyorlar, Türkiye'nin gerçeğini bilmiyorlar. Seçimde kazanın. Lafla rekabet ederek değil. Lafla birtakım yanlış algılar uyandırarak değil. Millet nihai kararı veriyor." dedi.
- "Hesaplarını başlarına geçireceğiz"
AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli de KHK'nın tümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşmada, AK Parti'nin terör örgütleriyle mücadelesinin kararlılıkla süreceğini belirtti.
Türkiye üzerinde hiç kimsenin operasyon yapmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Sürekli, "Hain emelleri aynı olan tüm alçak örgütlerin ve onların üst akıllarının hesaplarını başlarına geçireceğiz." dedi.
FETÖ'nün darbe girişimine bütün milletin hep birlikte karşı koyduğuna dikkati çeken Sürekli, AK Parti olarak Yenikapı ruhunu unutturmayacaklarını vurguladı.
CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar da şahsı adına söz aldı.
Baydar, KHK ile askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanmasını eleştirerek, bunun terörle mücadele eden orduyu olumsuz etkileyecek ve sorunlara yol açacak bir düzenleme olduğunu savundu.
Askeri hastanelerin özelliklerini ve Türkiye gibi terörle mücadele eden bir ülke için taşıdığı öneme işaret eden Baydar, bu hastaneler için yeni ve özgün bir model yaratılabileceğini kaydetti.
Baydar, askeri hastanelerin verimliliğinin yanlış kriterler ile hesaplandığını savunarak, "Nasıl ki istihkam bölüğünün görevini belediye üstlenemezse, askeri tıbbiyenin rolünü de sağlık bakanı hele bakkal hesabı yapan bir sağlık bakanı asla üstlenemez." diye konuştu.