TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin basın özgürlüğünü engelleyen faktörlerin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılmasıyla ilgili araştırma önergesinin bugün ele alınması önerisi kabul edilmedi.
CHP, Danışma Kurulu toplanamadığı için basın özgürlüğün engelleyen faktörlerin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılmasıyla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, Genel Kurul gündemine grup önerisi olarak getirdi.
Öneri üzerine CHP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Türkiye'de çalışan gazetecilerin işsiz gazetecilerden daha az olduğu bir ortamın bulunduğunu belirterek, "Dünyada tek adam rejimleri çöker. Hep böyle olmuştur. Türkiye'de de böyle bir şeye heveslenilirse o çökecek. Çevremizdeki coğrafyalara tarihsel olarak bakın." diye konuştu.
Balbay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mecliste şu anda, bugün görüşmekte olduğumuz anayasa değişiklikleri ne yazık ki aklıma dün Sayın cin Ali Yıldırım'ın, pardon, Binali, bir Ali, Binali Yıldırım'ın, kendisi 'Bir Ali bin Ali' dedi de oradan söylüyorum."
Mustafa Balbay'ın bu ifadeleri üzerine, AK Parti milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak, tepki gösterdi.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın da Balbay'dan sözlerini düzeltmesini istedi.
Balbay da Başkanvekili Aydın'ın iki gündür AK Parti'nin Meclis Başkanvekili gibi her konuda bir yorum yaptığını ileri sürdü.
Tartışmanın uzaması üzerine Başkanvekili Aydın birleşime ara verdi. Verilen arada da AK Parti ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü.
Aranın ardından yerinden söz talebinde bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, biraz önce Genel Kurulda kamuoyunda da hoş karşılanmayacak bir tablonun yaşandığını belirterek, "Hatipimizin de kastı asla ve asla Sayın başbakanımıza hakaret değildir." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise Altay'ın yaklaşımını son derece doğru ve Mecliste olması gereken bir yaklaşım olarak gördüğünü bildirdi.
TBMM Başkanvekili Aydın da eleştiri yaparken kimsenin, Mecliste bulunsun ya da bulunmasın hiçbir kimseye hakaret, tahkim, mahkum, itham etme gibi bir hakkının olamayacağını belirtti.
Konuşmasına devam eden Mustafa Balbay, kesinlikle bir hakaret kastının olmadığını ifade etti.
CHP'nin grup önerisi hakkında söz alan MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, yerel basının, basının kılcal damarı olduğunu vurgulayarak, "Gazetecilik kimliği adı altında yapılan birtakım faaliyetleri, gazetecilik kimliğini kullanarak istismar etmemek lazım. Gazetecilik gibi bir kavramı adeta gazete sayfalarını üzerine örter gibi başka niyetlerin üzerine örterek- yol almamak gerekiyor." diye konuştu.
HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat ise dünyanın her yerinde ve Türkiye'de yazan, çizen, konuşan gazetecilerden iktidarların mutlak suretle rahatsız olduğunu kaydetti.
- "Türkiye'de basın özgürdür"
AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, tüm basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik etti. Çelik, 15 Temmuz gecesi FETÖ tarafından gerçekleştirilen ve demokrasiyi hedef alan hain darbe teşebbüsünde basının oynadığı rolün, basının demokrasinin en büyük güvencelerinden bir tanesi olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Çelik, "Türkiye'de basın özgürdür. Basın özgürlüğünden neyi anladığımız da bu açıdan çok çok önemlidir. Basın özgürlüğü, eskiden olduğu gibi medya gücünü elinde bulunduranların, milletin seçtiği hükümetleri devirip yerine istediğini getirmek için eleştiri sınırlarını aşan, her türlü hakaret, yalan, iftira, teröre desteği mübah görmekse bunun bugünkü Türkiye'de artık olamayacağını herkesin bilmesi lazımdır." diye konuştu.
CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
Genel Kurul'da, gündeme geçilmeden önce, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Anayasa Mahkemesinin kadın üyelerine ilişkin verdiği yasa teklifinin İçtüzük uyarınca doğrudan gündeme alınma önergesi ele alındı.
Önerge hakkında söz alan Tanrıkulu, Anayasa Mahkemesinde şu anda kadın üyenin bulunmadığını belirterek, sekiz üyenin cinsiyet eşitliğine uygun bir şekilde kadınlardan olmasını teklif ettiğini belirtti.
Teklifin doğrudan gündeme alınması reddedildi.